Kauçuk, bitki özsuyundan elde edilen bir lif. Doğal kauçuk, ağaçların özsuyundan yapılır. Sentetik kauçuk, kimyasal endüstri tarafından yağdan üretilir. Her iki tür de çok yönlü maddelerdir. Brezilya, Seylan, Meksika, Cava Adası, Orta ve Doğu Afrika’da yetişir. Yüzlerce yıldan beri, doğal kauçuk, kauçuk ağacına çizikler atmak suretiyle süt halinde akan içindeki özsuyu toplayarak, bu suyu kurumaya ve sertleşmeye bıraktıktan sonra çeşitli işlemler kullanılarak elde edilmektedir. 20. yüzyıl boyunca, kimyadaki ilerlemeler, yağdaki kauçuğun kullanılarak suni versiyonunun yapılmasına imkân tanıdı.
Kauçuk, bugünkü endüstrinin önemli maddelerinden biridir. Motorlu ve motorsuz taşıtların tekerlekleri, çeşitli yağmurluklar, ayakkabılar, elektrikçilikte en önemli izoleler, düğme, tarak, kalem gibi maddeler, yapıştırma solüsyonları, vernikler, kauçuğun endüstriye uygulanma şekilleridir. Doğal kauçuğun, bu kadar çok kullanılması ve ihtiyaca cevap verememesi sebebiyle; kauçuğu ucuz ve bol miktarlarda elde edebilmek için 1906 yılında Almanlar tarafından sentetik (yapay) kauçuk elde edilmiştir. Kauçuk aslında bir ağaç adıdır. Bu ağacın kendisinden ve özsuyu olan lateksinden elde edilen maddeler endüstride kullanım sahası bulmuştur. Son yıllarda tabii kauçuğun yanı sıra sentetik kauçuğun da yaygınlaşması ile pek çok kauçuk türü ortaya çıkmıştır. Her yıl üretilen milyonlarca ton kauçuğun büyük bir kısmı sentetiktir.Kauçuğun en önemli özelliği yüksek bir elastikiyete sahip olması, yani eski haline dönebilen bir uzayabilirliğinin olmasıdır.
Kauçuk işleme endüstrisinin gelişmesinin ve kauçuğun hemen her sektörde kullanılmasının temelinde de bu vardır. Kauçuk, daha çok sütleğengiller (Euphorbiaceae) familyası bitkilerinde, ayrıca compositae, apocynaceae ve asclepiadaceae familyaları bitkilerinde bulunan lâteksin (bitkilerde süt görünümünde özsu) kurutulmasıyla elde edilen üründür. Kauçuğun adı, Amazon bölgesi yerlilerinin dilinden gelir (caa-o-cu – ağlayan ağaç). Brezilya’da eskiden kurutulmuş bir balçık kalıp üstünde kat kat sürülen kauçuğun pıhtılaştırılması ile ayakkabı yapılıyordu. Lateksin bezler arasında kurutulması ile de, su geçirmez bezler üretiliyordu. Kauçuktan ilk olarak 1530’larda bahsedilmeye başlandı. Daha önceleri bilinmiyordu. Modern kauçuk imalat endüstrisi ise, kauçuğun kükürtle sertleştirilmesi (vulkonizasyon) işlemiyle başlamıştır (1839). Bu endüstrinin gelişmesi, kauçuğun ham maddesinin işlenerek birçok yerde kullanılmasına sebep oldu. 1839-1840 yıllarında Amerika Birleşik Devletlerinde Goodyear, İngiltere’de Hancock, kauçuğu kükürtle birleştirdiler ve sıcakta yapışkan olmayan, soğukta esnekliğini kaybetmeyen bir madde elde ettiler. Bugünkü lastik tekerlek sanayinin temeli atıldı.
Kauçuk Tarihçesi
Konuşma dilimizde ”lastik” diye adlandırdığımız şey, ham maddesi tropikal ağaçlardan elde edilen bitkisel bir üründür. Bu ağaçlardan Brezilya kauçuk ağacı (Hevea brasiliensis) adı verilen bir çeşidi ticari önem taşır. Brezilya’nın Amazon bölgesi ormanlarına has bir bitki olan bu ağaç, sonraları Uzak Doğu’ya da götürülmüş, iklim şartları aynı olan bu bölgelerde de kolaylıkla üretilmiştir. 20 – 30 m. boyunda, yuvarlak gövdeli, yaprakları tepesinde kümelenmiş Brezilya kauçuk ağacı, humusu bol yaş topraklarda yetişir.
Kauçuğu ilk olarak (1940’lı yıllarda) tam anlamıyla günlük yaşamımıza sokan kişi kauçuğun babası olarak da bilinen Jonhson Goodyear’dir. Ham kauçuğa lateks denir. Pamuk veya viskonla karıştırılarak, kemer korse, lastik çorap (varis çorabı) yapımında kullanılır. Kauçuk, giysi, hortum ve lastik yapmak için esnek bir maddeye dönüştürülebilir. Kauçuğun emici özellikleri, onu otomobil süspansiyonunda kullanışlı madde yapar. Kauçuk aynı zamanda endüstriyel maddelerin titreşimlerini de azaltır. Ayrıca kauçuktan su geçirmezlik apresinde de faydalanılır. Kauçuk suya dayanıklı olduğu için, dalgıç giysilerinde, yağmurluklarda kullanılır.
Kauçuk iyi bir elektrik yalıtkanıdır ve genellikle elektrik tellerini kaplamada kullanılır. Kauçuk, milyonlarca hava kabarcığından oluşan köpük hale dönüştürülebilir. Bu köpüğe kalıp verilip, sünger ve yastık gibi çok sayıda hafif ürün elde edilebilir. Kauçuğun elde edilmesine, ilk olarak Brezilya’da başlanmıştır. 19. yüzyıl başlarında yıllık üretim 30 tondu. Bugün ise sentetik yollarla elde edilen 1 milyon tondan fazla suni kauçuk dışında Dünya doğal kauçuk üretimi yılda 4 milyon tonu bulur. Yüzyıla yakın bir süreden beri kauçuk üretimi, teknik ve endüstri alanındaki gelişmelerle birlikte yürümüş, bunların ilerlemesine yeni bir hamle vermiştir. Esnekliği, aşınmaya dayanıklılığı, su geçirmezliği kauçuğu, modern endüstrinin özellikle mekanik ulaştırma tekniğinin en gözde maddelerinden biri durumuna getirmiştir.
Kauçuk Tarihi Kronolojisi
- 1493 – Amerika’ya yaptığı ikinci yolculuk sırasında Kristof Kolomb, Haiti Adası’nda yerlilerin acayip bir topla oynadıklarını gördü. Bu öyle bir toptu ki yere vurdukça zıplıyordu.
- 1521 – Meksika’nın İspanyol egemenliği altında bulunduğu yıllarda bazı ispanyol gezginleri, yerlilerin elastik bir madde kullanmakta olduklarını görmüşlerdi. Avrupa’da da bunlara ait çeşitli söylentiler dolaşmaya başlamıştı. Yerlilerin renk renk tüyleri, bir bitkiden çıkardıkları süte benzeyen beyazımsı maddeyle vücutlarına yapıştırdıkları, böylece büyücü kılığına büründükleri söyleniyordu. İçine ayaklarını batırıp çıkardıkları bu süt gibi maddenin kuruduktan sonra çarığa benzer bir çeşit ayakkabı biçimini aldığı da dolaşan söylentiler arasındaydı.
- 1735 – Charles de la Condamine adında bir Fransız, hiçbir Avrupa’lının karşılaşmadığı bu acayip bitkilerin esrarını çözmek üzere Amazon ormanlarına doğru yola çıktı. Yerliler ağaca ‘göz yaşı’ anlamına gelen ‘heve’ yahut ‘cao ochu’ adını veriyorlardı. Serüvenle dolu bir yolculuktan sonra de la Condamine, bu esrarengiz ağacı buldu. Kabuğunu keserek çıkardığı sütü (Iateks = kauçuk) kurutup bazı modeller yaptı ve Fransa’ya yolladı. O çağın bilim adamları bu acayip cevheri inceleyip çözümlemeye koyuldular.
- 1763 – Birkaç Fransız kimyacısı cevheri trebentin yağı ve etere batırıp eritmeyi başardılar. Bu yıllarda lateksin, lastik adı altında, mürekkep lekelerini kağıt üzerinden çıkarmak için silgi olarak kullanılmaya başlandığı görülür.
- 1793 – Peal adında bir İngiliz, kauçuğu trebentin içinde eriterek su geçirmez bir madde yapma patentini aldı.
- 1823 – Charles Macintosh adında İskoçya’lı bir kimyacı, su geçirmez maddelerin yapım metodunu geliştirdi ve lastik eşya yapmak üzere ilk fabrikayı kurdu. Bugün bile İngiltere’de ‘mackintosh’ adıyla anılan su geçirmez pardesüler (muşamba) yapılır. Bu ilk lastik eşyanın bazı kusurları vardı: sıcak havaya dayanamayıp eriyor ve çabuk eskiyordu. Soğuk havalarda ise sertleşip esnekliğini kaybediyordu.
- 1839 – Charles Goodyear adındaki Amerika’lının bir raslantı sonucu bulduğu sistem, lastik sanayinde devrim yarattı. Goodyear, lateksi ısıtıp kükürtle işleyerek daha elastiki ve dayanıklı bir duruma getirdi. Böylece kauçuğa hava şartlarından etkilenmez bir nitelik kazandırdı. Bu işleme, vulkanize etmek denir. Kükürtleme işlemi, kauçuğun kullanılış alanlarını genişlettiği gibi fiyatlarını da artırdı. Kauçuk yıllık üretim 30 tondan hızlıca 350 tona yükseldi.
- 1873 – İngiltere hükümeti bir dönem iklim yönünden Amazon ormanlarına benzerlik gösteren sömürgelerinde kauçuk ağaçları yetiştirmeyi düşündü. Farris adında biri, bu ağaçların tekelini bırakmak istemeyen Brezilya Hükümeti gümrüğünden sıyrılarak 2000 kadar Brezilya kauçuk ağacı tohumunu İngiltere’ye kaçırdı. Ama Kalküta’ya getirilen tohumlardan ancak bir düzinesi tuttuğu gibi bunlardan sürgün veren altı tanesi de kuruyup gitti. Bir süre sonra Henry Wickham adında bir İngiliz, Brezilya’dan 70.000 tohum kaçırdı. Seylan’a götürülen bu tohumlardan 2.000 tanesi iklime alışarak gelişti. Bütün bu olaylar bir sır perdesi arkasında cereyan etti.
- 1885 – Afrika’da yetişen, Lastik ağacı (Ficus elastica) adlı bir ağaçtan da kauçuk elde edildi. Böylece yıllık üretim 4.000 tona ulaşmış oldu.
- 1907 – Hiç kimsenin haberi olmaksızın Seylan’da gizli gizli yetiştirilen Brezilya kauçuk ağaçlarının tohumları Malezya’ya aktarıldı. H. N. Ridley adındaki İngiliz botanikçisinin çalışmalarıyla elde edilen başarı sonucu yılda 6.000 tonluk kauçuk, Dünya pazarlarına sürüldü. Bu, kolay ve çabuk kazançlar sağlayan Brezilya ve
Afrika kauçuk tüccarlarının sonu oldu. Holanda’lıların Endonezya, Amerika’lıların Liberya ve Brezilya, Fransız’ların Çin Hindistanı’nda kurdukları kauçuk ağacı çiftlikleriyle Dünya kauçuk üretiminde uluslararası bir yarış başladı. Motorlu kara araçlarının hızla gelişmesi lastik tekerlek piyasasını iyice canlandırdı. Kauçuk üretimi başlı başına bir tarım endüstrisi halini aldı. Daha yüksek verimli ağaç yetiştirilmesi ve tohumların ıslahı yoluna gidildi. Gerek çiftliklerin işletimi, gerek lateksin toplanmasında daha ekonomik metodlar ortaya konuldu. Bugün ileri endüstri ülkelerinde sentetik kauçuk yapımı gittikçe artmakla birlikte Brezilya kauçuk ağaçlarından çıkarılan doğal kauçuk hala ön planda gelmektedir. Dünya’da Kauçuk Üretiminde Malezya, Endonezya ve Tayland başta olmak üzere Güneydoğu Asya Ülkeleri söz sahibidir.
uuyuıyuıyıuıyu