KAZAZLIĞIN TANIMI

kazaz
Tarafından | 28 Kasım 2022

Kazazlığın Tanımı ve Tarihçesi

Kazzaz” kelimesi Arapça “Kazz” isminden gelmektedir. “Kazz” kelimesinin manası” “Ham ipek” olup, “Kazzaz” da ipekçi, ipeği işleyen adam” “ipek satan, anlamlarını taşımaktadır.” “Ham ipeği iplik ve ibrişim durumuna getiren kimseye “Kazaz” da denilmektedir.”

Kazaz; (Arapça; kazzaz) ham ipeği iplik ve ibrişim durumuna getiren kimse diye tanımlanmaktadır. Önceden haddeden geçirilerek belli inceliğe getirilen altın ve gümüş teller bir çıkrık aracı ile eğrilerek sağlamlaştırılmaktadır. İçi ipek dışı altın veya gümüş olan bu malzemeden tarih boyunca tespih kamçısı ve düğme yapılmıştır. Çok ince bir örgü işçiliğini gerektiren bu sanatın kaynağı Kafkasya, Dağıstan olarak ifade edilmektedir.

Kazazlık/gazezlik/gazazlık/kazazlık/kazaziye/ipek teziciliği vb. yörelere göre farklı isimleri alan bu sanat, ibrişim (ipek iplik) üzerine çok ince gümüş ve altın teller sarılarak oluşturulan kılaptan “Pirinç, bakır, kalay vb. madenlerden çekilerek gümüş ve altın yaldız vurulmuş ince metal iplik” adı verilen metal iplikler kullanılarak yapılan bir tür örgü sanatıdır.

Kazazlık ya da kazaziye adlarıyla kullanılan bu sanat, ibrişim üstüne sarılan çok ince altın ve gümüş tellerle oluşan metal iplikler ile (kılaptanlar) yapılan örgü sanatıdır. Kazazlığın tarihî ile ilgili çeşitli görüşler vardır. Yapılan incelemeler ışığında elde edilen bilgiler ile kazazlığın tarihî hakkında 16. yy. kadar tarihlendirilen ürünlerde kazaklık tekniklerinin kullanıldığı belirlenmiştir. Bu bilgilere dayanarak kazazlığın tarihînin daha eski olduğunu söylemek mümkündür. Geçmişte kazazlık tekniği ile oluşturulan ürünler, tespih kamçısı, şalların kenarına, feslere, eldiven ve çeşitli ürünlerde püskül, giysilerde düğme, at koşum takımlarında, deri ürünlerde fonksiyonel aksesuar olarak kullanılmıştır. Kazaz örücülüğü tekniklerini sadece kuyumculukla ilgili alanlarda değil, Ham maddesi farklı diğer alanlarda da görmek mümkündür. Bunlar arasında deri ürünler, tekstil ürünleri de yer almaktadır.

Kazaziye

Görsel 1: Sadberk Hanım Müzesinde bulunan 18. ve 19. yy. ait kazazlık düğme ve kaytan detaylarının yer aldığı kaftan detayı ve genel ayrıntısı

Kazaziye sanatı şehrengizlerde de rastlanmıştır. Bir şehre ait tarihi, mimari ve doğal güzellikleri ve farklı meslek kollarında nam yapmış güzellerinin anlatıldığı manzum bir türdür. Şehrengizlerde esnaf grubundan olmak üzere farklı meslek kollarından genç erkeklerdir.

kazazlik kaftan1

Görsel 2: Sadberk Hanım Müzesinde bulunan 19 ve 20. yy. ait kazazlık düğme ve ibrişim kordon ile işleme detaylarının yer aldığı kaftan detayı ve genel ayrıntısı

Şehrengizinde Zâtî farklı 19 meslek ile en fazla esnaf grubunda yer almakla birlikte “hafız, muallim, ser-mahfil,” gibi ilmiye ve din görevlileri; diğer meslek gruplarından da “müezzin, cerrah, çengi ve harbende” de eserde geçmektedir. Şehrengizde hafızlık, takyecilik, bezzazlık, ve kazazlık, ve ikişer kez diğer meslekler ise birer kez geçmektedir.

Kazazlığın Günümüzdeki Durumu

Şanlıurfa’da geçmiş dönemlerde geleneksel giyimde kullanılan kazazlık ürünler geleneksel giyimde önemli bir yere sahipti. Çünkü özel günlerde ve günlük yaşamda kullanılmaktaydı. Teknolojinin gelişmesi, moda sektörünün yaygınlaşmasıyla birlikte giyim kuşamda tek tek tipleşme sunucunda geleneksel giyim kuşamı sadece yaşlı kadın ve erkeler tarafından kazazlık ürünleri kullanıma devam etmiştir. 60 yaş üstü erkeklerde iggal/egal takma alışkanlığını devam ettiren kişiler bulunmaktadır.

Yapılan saha çalışmasında kullanılan geleneksel giyim bazı köylerde devam etmiş olsa da kazaz ustalarının geçmişte yapmış olduğu saç bağları, raht, zaza püskülü, renkli altın kaytanı, renkli kaytan, inci koru, sırmalı puşi, saat ve tabanca kaytanı, Suruç top püskülü kullanımına rastlanılmamıştır. Tespit edilenler ise geleneksel halk oyunları ekiplerinin kadın kıyafetlerinde raht, keji/keje (kemer), erkek kıyafetlerinde ise sırmalı puşi ve kırk düğme yelek kullanılmaktadır.

Tarihsel dönemde özellikle Osmanlı Devleti zamanında Şanlıurfa önemli dokuma merkezlerinden birisidir. Ancak günümüzde fabrikasyon ve seri üretimi hızlanması yüzünden tekstil ve dokuma alanında el yapımı ürünler rekabet edememiş ve yok olmaya mahkûm olmuştur. Bu ürünlere yeteri kadar arz ve talebin olmayışı Şanlıurfa’da bu kadim sanatın ustalarının bu sanatı terk edip başka mesleklere yönelmesine neden olmuştur. Bazı kazaz ustaları bu mesleği devam ettirmiş olsalar da talep fazla olmadığı için az sayıda çırak yetiştirebilmiş ve kazazlık teknikleri ustadan çırağa aktarılmamıştır.

Şanlıurfa’da kazazlık mesleğini icra eden Kültür Bakanlığı Unutulmaya Yüz Tutmuş Geleneksel kazaziye sanatçısı olan 1947 doğumlu Mehmet Emin Güngör ilerlemiş yaşına rağmen Şanlıurfa Balıklı Göl Rızvaniye Medresesi El Sanatları Merkezinde eşi Aynzeliha Güngör ile üretime devam etmektedir. Geçmişte ustalarından öğrendikleri kazazlık tekniklerini uygulayarak zaza püskülü, renkli kaytan, renkli altın kaytanı, yassı iggal/egal, saç bağı, Suruç top püskülü üretmektedirler.


T.C.
ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ
GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ
SANAT VE TASARIM ANABİLİM DALI
YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hanım Handan AĞIRMATLI
Danışman: Doç. Dr. H. Nurgül BEGİÇ
Çankırı – 2021
Kaynak:  tez.yok.gov.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir