Yün çoğunlukla koyundan elde edilir. Ayrıca, Ankara tavşanı, tiftik elde edilen Ankara keçisi, deve, kaşmir denen üstün nitelikli yünü veren Kaşmir keçisi, Peru keçisi, lama ve alpaka da yününden yararlanılan hayvanlardandır.
Yün, uzun ve kaba kılların altında, hayvanın derisini ince bir katman olarak örten çok yumuşak lif ya da kıllardır.
Zamanla, özellikle yünü için üretilen koyunlar ıslah edilmiş, üstteki kaba ve uzun kıl katmanı yok edilerek, yumuşak tüylü koyunlar üretilmiştir.
Yün, iklim koşullarına göre, koyunlar yılda bir ya da iki kez kırkılarak elde edilir. Türkiye’de koyunlar genellikle, ilkbahar sonu ya da yaz başında ve sonbaharda olmak üzere iki kez kırkılır. Yaz başında kırkılan kış yünü yapağı olarak adlandırılır. Bu yünün kılları daha uzun ve ince olur.
Koyun yünü kırkım zamanına bağlı olarak dört ana sınıfa ayrılabilir. Bunlar, genç kuzulardan kırkılan kuzu yünü; ilk yıl kırkılmamış kuzulardan elde edilen kuzu yünü; ikinci ya da daha sonraki kırkımlarda elde edilen ana yünü ve ölmüş ya da kesilmiş koyun derilerinden kırkılan ya da kireç ve başka kimyasal maddelere yatırılıp gevşetildikten sonra yolunan, deri ya da tabak yünleridir.
Yünler eğirme ve dokuma için ayrıca sınıflandırılır. Yün ne denli inceyse, o ölçüde niteliklidir. Bazı yünlerin doğal dalga ya da kıvrımlan başka yün türlerine göre daha belirgin ve düzenlidir. Yünün niteliği belirlenirken bu özelliği ve eğirme sırasında vereceği fire miktan hesaba katılır. Bir koyundan kırkılan yün başta bir bütün olarak kabaca sınıflandırılır; sonra daha ayrıntılı incelenir ve tam bir sınıflandırma yapılır.
Bir koyunda farklı nitelikte yün bulunur. En iyi yün hayvanın omuz ve böğürlerinden, ikinci derece nitelikli yün ise sağnnın alt bölümünden elde edilir. Daha sonra sırasıyla, belaltı ve sağn, bacakların üst bölümü, boyun, karın, kuyruk sokumu ve bacakların altından elde edilen yünler gelir. Bacakların alt bölümündeki kısa, kalın ve kaba kıllardan elde edilen yün zor boya tutar. Yünün eğirilerek iplik haline getirilmesi DOKUMACILIK maddesinde anlatılmaktadır. Düşük nitelikli yünlerden taranmamış yün ipliği, ince yünlerden ise taranmış yün ipliği ya da kamgam elde edilir. Taranmamış yün ipliği kısa lifleri ayırmak için uygulanan tarama işleminden geçirilmez.
Daha gevşek, kalın ve kaba olan bu tür iplikten genellikle kalın kumaş, battaniye, halı ve kilim yapılır. Kamgam ipliği üretiminde ise yün taranarak kısa liflerden ayrılır; birkaç kez çekme makinelerinden geçirilerek, lifler paralel duruma getirilir. Böyle ayrıntılı işlemlerden geçirilen kamgam ipliği taranmamış ipliklerden daha düzgün ve sıkıdır. Yün ipliği renkli kumaş için kullanılacaksa, genellikle örme ya da dokuma aşamasına gelmeden boyanır. Çoraplar dairesel örgü makinelerinde Örülür; daha nitelikli kumaşlar ise düz dokunur.
Yünü dokumak için bildiğimiz dokuma tezgâhlan kullanılır. Yün kumaşlar bazen 10 metreye ulaşan daha enli parçalar halinde dokunduğu için, yünlü dokuma tezgâhları pamuklu dokuma tezgâhlarından daha büyüktür. Yün dokunarak elbiselik kumaşlar, battaniyeler üretilir. Yünlü kumaşlar dokunduktan sonra, nemli ortamda, dinkleme adı verilen bir işlemden geçirilir. Bu işlemde genellikle sabun kullanılır. Dinkleme sırasında, kumaş silindirler arasından geçirilir ya da tokmaklarla dövülür. Böylece çekmesi sağlanan kumaşın kalınlığı ve dayanıklılığı artar; dokusu zor görülür duruma gelir. Bazen de dokuma yüzeyi “havlandırılır” ve kumaşa tüylü bir görünüm verilir.
Elbiselik kumaşların bitirme işlemleri genellikle, dışa taşan liflerin temizlenmesi ve kumaşın buhardan geçirilip ütü-lenmesiyle tamamlanır. Koyundan kırkılan yün yeni yün olarak bilinir ve oldukça pahalıdır. Daha ucuz yünlü ürünlerin yapımında eski yünlü giysiler yeniden işlenerek kullanılır. Bir yün lifi mikroskop altında incelendiğinde iğ biçiminde hücrelerden oluştuğu ve birbiri üzerine binmiş pullarla kaplı olduğu görülür. Yünün bazı üstünlükleri ile bazı sakıncalarının nedeni bu pullardır. Pullar, sıcak sabun köpüğünde yünün çekmesine ve keçeleşmesine yol açar. Yünün bu yapısal özelliği keçe yapımını olanaklı kılar. Buna karşılık, aynı durum yünlü giysilerin yıkanmasında büyük güçlükler doğurur.
Ama bugün kimyasal işlemlerle pulları yok ederek bu güçlüğün üstesinden gelinebilmektedir. Yünlü giysiler vücudu sıcak tutar. Bunun nedeni kalın olmaları değil, yün lifleri arasına sıkışmış bir hava kütlesinin varlığıdır. Bu kütle vücudun doğal ısısının kaybolmasını önler. Sıradan bir pamuklu giysi aynı ölçüde hava tutmaz. Kabartılmış pamuklu bir battaniye ise yün battaniye kadar vücudu sıcak tutabilir. Ama yün lifleri yay gibi esnek olduğundan, yün battaniye yıkansa bile kabarıklığını korur. Öte yandan pamuklu battaniye kısa zamanda ezilir ve kabarıklığını yitirerek eskisi kadar ısıtmaz olur. Yünün bir başka üstünlüğü, ıslaklık duygusu yaratmaksızın oldukça yüksek miktarda nem tutabilmesidir.
Yün bir kurutma fırınında kurutulduktan sonra sıradan bir oturma odasına alınsa, kısa zaman içinde ağırlığını neredeyse yüzde 20 oranında artıracak kadar nem emer. Yün bu nemi emerken açığa ısı çıkarır. Bu nedenle nemli havada yün palto ile dışarıya çıkan kişi ısındığını hisseder. Paltonun emdiği nemden açığa çıkan ısı bir çaydanlık dolusu suyu kaynatmaya yeter! Ihman iklimli ülkelerin çoğunda koyunlar yünleri için yetiştirilir. Yün üretiminde en yaygın kullanılan koyun türleri için KOYUN maddesine bakınız. Dünyada nitelikli ince yünün büyük bölümünü Avustralya üretir.
Bu yün, İspanya’da geliştirilmiş merinos koyunlarından elde edilir. Tasmanya’da da nitelikli beyaz merinos yünü üretilir. Öbür önemli ince yün üreticileri SSCB ve Yeni Zelanda’dır. Halı dokumada kullanılan daha kaba yün Hindistan’da üretilir. En büyük yün tüketicileri ABD, İngiltere ve Japonya’dır. İngiltere, tüvit, tartan gibi ince yünlü dokumaları ve ince yün örgü işleriyle tanınır Türkiye’de yüncülük ve yünlü kumaş sanayisi istenilen düzeyde gelişmemiştir. Bunun da nedeni koyunun daha çok eti ve sütü için yetiştirilmesidir. Türkiye’de elde edilen yünler genellikle kaba lifli ve karışıktır. Bu yüzden giyimden çok halı, keçe ve kilim yapımında kullanılır. Türkiye’de yün üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini Doğu Anadolu Bölgesi sağlar. Günümüzde ince yün üretiminin artırılması için merinos koyunlarının yetiştirilmesine önem verilmektedir.