Hint menşeili olan bu kumaş beyaz zemin üzerine sarı ipekle işlenmiş kumaş olarak tanımlanan abani de önemli dokuma örneklerinden birisidir. Tarihi dönemlerde halk tarafından abani sarık olarak bilinen bu kumaş türü tüccarlar tarafından ulema sınıfından ayırt edilmek için kullanılmıştır
Abani: Sarıya çalan beyaz zemini üzerine açık turuncu ipekle süslemelerin işlendiği bir kumaştır. Abanilerin, etna ve ala olmak üzere iki türü vardı. Etna pamuktan ipekten dokunurdu. kuşak, sarık, başörtüsü, bohça, yorgan yüzü; top halinde dokunanlardan erkek gömleği, kadın giysisi ve hırka yapılırdı. İstanbul, Bursa, Bağdat, Halep ve Hindistan’da dokunan kumaş, yapıldığı yere, desenine ve rengine göre adlandırılırdı. En çok bilinen türleri Akçabeyazı. Palamudı, Halep, Hint abanilereydi. Osmanlı’da halk ve tüccarlar, ulema sınıfından ayrılmak için feslerin üzerine abanı sarık sarmışlardır.
Abani Kumaş Nedir?
Sarıya çalan beyaz zemini üzerine açık turuncu ipekle süslemelerin işlendiği bir kumaşa verilen addır. Abani kelimesinin sarı renkli olması ile alakası olmaktadır. Abani kumaş sarık, bohça, kundak , hırka, gömlek ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipekli bir kumaş türü olduğu ortaya çıkmaktadır.
Aabani kumaşlarının genellikle sarı altın renginde olması abani türündeki kumaşlarla yapılmamış olsa dahi sarı renkli olanlarına abani denmesi abani kelimesi ile sarı , turuncuya çalan veya altının rengi arasında bir alaka kurulduğunu göstermektedir. Nitekim sarı renkli yorganlara Abani Yorgan veya “Darphane işi” denilmesi bu alakayı işaret etmektedir.
Bazı abanilerin tamamen ipekten dokunuyor ve bunlara İpekli Abani deniyordu. Bazı abanilerin ise pamuk ve ipek ile karışık olarak dokunduğu anlaşılmaktadır.
Abani türü kumaşların bir çok türü vardır. Bunlardan biri olan Bursa abanileri İpekten dokunan sarımtırak dallı nakışlarla işlenmiş bir tür beyaz ve ağır bir kumaştı. Bursa abanilerinden sarıya çalan beyaz zemin üzerine, açık turuncu ipekle süslemeler yapılmış bezler de yapılıyor, bu bezlerin Üzerlerine sarı ipekle kasnak işi ile işlenmiş işlemeler de yapılıyordu. Bunlara ‘Ağabani’ de deniyordu. Abani kumaşından baş örtüsü yapıldığı kadınların abaniden yapılan başörtüleri taktıkları, ulema sınıfının da feslerine abani kuşak bağladıkları bilinmektedir.
Abani kumaşları zenginlerin kullanabildikleri aba giyenlerin fakir oldukları gibi abani kullananların ise en azından orta halli hatta zengin olduklarını ifade ettiği anlaşılmaktadır. “ Osmanlı’da halk ve tüccarlar, ulema sınıfından ayrılmak için feslerin üzerine abanı sarık sarıyorlardı.”
Abani kumaşların en çok bilinen türleri Akça beyazı, Palamudı, Bursa, İstanbul Halep, Hint abanilereydi Abanilerin, etna ve ala olmak üzere iki türü de vardı. Etna pamuk ve ipek olarak veya ipek ve pamuk ipliklerden karışık olarak dokunurdu.
Abani kumaşlardan kuşak, sarık, başörtüsü, bohça, yorgan yüzü yapılırdı. Top halinde dokunan abanilerden ise erkek gömleği, kadın giysisi ve hırka yapılıyordu.
Abani kumaşların İstanbul, Bursa, Bağdat, Halep ve Hindistan’da dokunuyordu. Bu kumaşlar yapıldığı yere, desenine ve rengine göre Bursa abanisi, Badat veya Halep abanisi gibi adlar alıyorlardı.
Abani/Ağabani/Ağbani’nin Anlamı
Abanî, ağabanu, ağbani, ağabani olarak yazılı kaynaklarda yer alan bu kelime farsça ( آبانى ) abani kelimesinden gelmektedir. Halk ve dokumacılar arasında abâni olarak bilinmektedir. Türk dil kurumunun hazırlamış olduğu Türkçe Sözlükte “abani”; “Genellikle sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş” anlamına gelmektedir.
Ağbani Kullanım Alanları
Abani dokumalar belirli ölçüde veya kumaş halinde olmak üzere iki şekilde üretilmektedir. Belirli ölçüde dokunmuş olanlar kuşak, yastık yüzü, bohça, başörtüsü ve sarık olarak kullanılmışken, kumaş halinde dokunanlar; yorgan yüzü, perde, kundak bezi, erkek gömlekleri, kadın elbiseleri, hırka olarak kullanılmıştır. Anadolu tüccarları ile orta sınıf şapka inkılabından önce başlarına abani sarık sararak kullanmışlardır.