Futa, ( Peştamal) Hamamlarda kullanılan bir kumaş cinsi ve peştemalin eş anlamlısıdır. Futa veya fota kelimesi Türkçeye Farsçadan girmiş ama esasında Hintçe kökenli bir sözcüktür.
Futa, düz zemin üzerinde çubuklu olarak dokunan pamuklu veya ipekli bir kumaş çeşidi olduğu gibi bu kumaşla yapılmış hamam giysisinin peştemalin de adı olmaktadır. Esasında peştemallerin ipekli olanlarına futa olmayanlarına peştamal denmesi daha da doğrudur.
Son derece zengin ve gelişmiş bir hamam kültürüne sahip olan Osmanlılarda futa zenginlerin peştemali olarak karşımıza çıkar. Futalar ipekten yapılmış olan hamamda örtünmek ve kurulanmak için kullanılan ince dokumalı cunuklu çizgili , hamamda belden aşağısını örtmek için kuşanılan bir hamam öRtüsüdür. Karedeniz bölgesinde kadınların çalışırken kullandıkları peştemallere dolay peştmela veya futa da denmiş fakat bu futalar ipekten yapılmadığı gibi tarlada, bahçede, evde, pazarda önlük olarak kullanılmıştır.
Futaların çubukları inceli kalınlı olup, genellikle zemin renginin derece derece koyusundan yapılırdı. Futa aynı zamanda sözü edilen kumaştan yapılan bir cins peştemalin de adıdır. Türk giyim kuşam kültüründe daha çok peştamal olarak yer almıştır.
Peştamal kuşanmak: Ahilik ve Geleneklerinde Ahilerin esnaf kollarında çıraklıktan kalfalığa veya kalfalıktan ustalığa geçtiklerini belli etmek üzere özel bir törenle (Şed Bağlama Törenleri) bellerine peştemal sarmak adeti vardı. Ustası tarafından beline peştamal bağlanan kalfa veya usta diploma almış oluyordu. Peştemal kuşanarak ustalığa geçtiği onaylanmış olan ahi kendi dükkanını açmak hakkı elde eder, dükkan sahibine ise tutacağı dükkanın değerine göre dükkan sahibine veya dükkanın bağlı olduğu arasta yönetimine , Han Çarşı ve Arasta vakfına peştemallık denen bir para öderdi.
Bu paranın bir kısmı usta çıktığı loncadan dükkan açacak olanlara verilen esnaf kesesinden – orta sandığı- ve törende usta çıkan ahiye lonca üyelerinin verdiği bahşişlerden sağlanırdı.
Peştemal renkli çubuklu desenli keten ya da pamuk ipliğinden dokunan , boyu uzun eni 75-80cm kadar olan, hamam örtsüsü olarak günümüzde hala yaşamaktadır. Peştemali Erkekler belden aşağı, kadınlar ise koltuk altlarından itibaren kullanırlar. Kadın peştemallerinin enleri daha geniş, kenarları püsküllüdür.
Kimi yörelerde peştemala keşan da denmiş, bele bağlananlara dolay veya dolayık adı da verilmiştir. Bele veya başa bağlanan peştmaller olarak ayrılmışlar, makaslı, püsküllü, delikli ve kara peştamal olarak türlere ayrılmışlardır. İç anadoluda kullanılan ve bağlanan bu peştemalere ise Peşlik denmiştir. Peşlikler peştmalin işlevleri için bele bağlansa da yünlü ve dokumalı olarak yapılmış dolayık türüdür.