Gördes İlçesinin Coğrafi Konumu
Gördes ilçesi, Manisa iline bağlı olup Manisa’nın kuzey doğusuna düşmektedir. İlçe doğusunda Demirci ve Köprübaşı, güneyinde Salihli, kuzeyinde Balıkesir iline bağlı Sındırgı ilçesi, batısında Akhisar ilçeleriyle komşudur.
Gördes, yüksek bir arazide ormanlık alan içinde, Gediz nehrinin bir kolu olan Gördes çayı vadisinde kurulmuştur. Deniz seviyesinden 680 m yüksekliktedir. İlçe toprakları küçük akarsu vadileriyle yarılmış yayla görünümündedir.
Gördes Halılarının Tarihi Geçmişi
Gördes ilçesinin ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemekle beraber İyonluların bu bölgeyi yerleşim yeri olarak kullandıkları bilinmektedir. 1302 – 1313 yıllarında Saruhan oğulları idaresine giren şehir, sonraları Karesi Beyliği topraklarına katılmış ve 1361 yılında Osmanlıların eline geçmiştir.
Yunanlıların yenilgiye uğratıldığı “İstiklal Savaşı” sırasında Yunanlılar tarafından ateşe verilmiş yakılıp yıkılmıştır. 1940 yılında ilçede toprak kayması olması nedeniyle oturulamaz hâle gelmiştir. İlçe eski Gördes’in 5 km kuzeyinde yeniden kurulmuştur.
Gördes Halıcılığının Tarihçesi
Manisa il merkezi ve ilçelerinin ana nüfus yapısını oluşturan 12. yy’dan itibaren yoğunlaşarak yerleşen “Yörük Türkmen” boyları Orta Asya’dan getirdikleri halı yapımındaki renk, desen, örgü tekniği gibi gelenek ve göreneklerini hem evlerinde hem de geçimlerini temin etmede kullanmışlardı.
Halı dokuma sanatına burada da devam etmişler, halıcılığı çok iyi bilen aşiretler, Selçuklularla birlikte Gördes’e yerleşmişlerdi.
Türk halılarına düğüm tekniğine adına veren, Türk halı sanatı içinde kendine özgü bir yeri olan Gördes halıcılığı, 16.yy.dan itibaren tüm Anadolu’ya yayılmıştır.
Gördes halıları, Türk halı sanatı içinde renk ve desen bakımından 16.yy. Osmanlı saray halılarının geleneğini Batı Anadolu bölgesinde sürdüren halı gruplarındandır.
Anadolu Türk halıcılığının çıkış yeri olan Gördes 17.yy.da halı merkezlerinden biri hâline gelmiştir.
18.yy.dan itibaren dönemin şirket kayıtlarından, yöre halılarının dış ülkelere ihraç edildiği öğrenilmektedir.
Müze ve koleksiyonlarda 18.yy.da dokunduğu varsayılan Gördes halıları genellikle seccade türündedir. Yünden yapılan Türk düğümü – Gördes düğümü kullanılarak dokunan bu halılarda doğal bitkisel (kök) boyalarla boyanmış iplikler kullanılmıştır. Kaliteli malzemeden üretilen bu halılar ilk günkü canlılığını, rengini ve parlaklığını hiçbir zaman kaybetmemektedir.
Halı sanatımız 18. yy.dan sonra gerilemeye başlamıştır. Sağlam dokunuş tekniği ve zengin motifleriyle bir süre dirense de endüstrileşme el dokuma halıcılığını olumsuz yönde etkilemiştir.
19.yy. İngiliz halı tüccarları, batı Anadolu bölgesine halılar dokutturmuşlardır. Bu dönemde tüccarların isteğiyle Gördes’te geleneksel formda halılar dokunsa da, bunun yanı sıra Avrupa zevki ile karıştırılan halılar da dokunmuştur. Bu dönemde geleneksel desenlerde değişmeler de olmuştur.
20.yy. da Gördes halıcılığı kendinden önceki dönemlerin geleneğini devam ettirmiştir. Gördes İstiklal Savaşı yıllarında Yunanlılar tarafından işgal edilmesine rağmen, savaş sonrasında halıcılık yeniden canlanmıştır.
Eskiden Gördes ve köylerinde hemen her evde geçim kaynağı olarak bir halı tezgâhı bulunduğu bilinmektedir. Günümüzde birkaç tüccar Gördes’te el halıcılığına sahip çıkarak ücret karşılığı evlerde el halısı dokutturmaktadır.
Gördes’te son yıllarda yün malzemeli halılar dokunmaktadır. İplerini, bitkisel (kök)boyalarla boyayan, birkaç kişi dışında renkler sentetik boyaların kullanımıyla elde edilmektedir. Halılarda kırmızı, kahverengi, sarı, mavi, lacivert, mor, yeşil, siyah ve beyaz renkler hâkimdir.
Türkiye’de, Dünyada Gördes Halılarının Önemi
12.yy.dan itibaren Gördes ve çevresinde bereketli havzada son derece geniş bir halı üretimi vardı. Tamamen bu topraklarda dokunan halılara 13. yy.dan başlayarak Avrupa büyük ilgi göstermiştir. İlk başlarda Venedikliler, birazda Cenevizlilerin tekelinde olan deniz yoluyla halı ticareti yapılmıştır.
Gördes ve çevresinde dokunan, Batı Anadolu halıları, kiliselerin duvarlarını süslemiş, Rönesans döneminde yapılan aristokrat aile tablolarına en değerli unsur olarak yansımıştır. Halılar kiliselere hediye edilmiş, Sinagogların kutsal bölmelerinde perde olarak kullanılmıştır. Dokunan seccadeler, camilerin vazgeçilmez taban malzemesi süslemesi de olmuştur.
Batı Anadolu geleneksel el dokuma halıları içinde oluşan en belirgin geleneksel tarz Gördes ve Kula’ya yerleşen Türkmenlerin oluşturduğu geleneksel kimliğe sahip düğümlü dokumalardır.
Gördes 18. yy.dan itibaren mahalli Anadolu dokuma geleneğine çok kıymetli ürünler kazandırmış bir bölgedir.
Mihraplı veya çifte mihraplı desen anlayışları, ince düğüm kategorisinde ele alınabilen, yüksek kaliteleri, kendilerine özgü desenleri vardır. İki bin yıllık kapalı düğüm (çift düğüm) tarzı alışkanlığına ismini verebilecek düzeyde önemli bir dokuma merkezidir.
Gördes, aynı zamanda “Transilvanya” halıları olarak literatüre geçmiş olan ve Avrupa’ ya ihraç edilmiş halılarımızın birçoğunun üretildiği Anadolu’nun en belirgin düğümlü dokumaları burada yapılmıştır.