Soya fasulyesi lifi (SPF), protein esaslı bitkisel bir liftir ve % 35 oranında bitkisel proteine sahiptir. Soya lifi ilk olarak 20. yy’ın ortalarında üretilmeye başlanmıştır. Fakat liflerin bu tarihlerdeki üretimi sırasında mukavemet ile ilgili karşılaşılan önemli zorluklar ve teknoloji yetersizliği, bu liflere olan ilgiyi azaltmıştır. 20. yüzyılın sonlarında ekolojik ve yenilenebilir kaynaklardan üretilen liflere olan ilginin artması sonucu SPF’de tekrar gündeme gelmeye başlamıştır.
Ayrıca liflerin mukavemeti, liflere polivinil alkol (PVA) dahil edilmesi ile geliştirilmiştir. Soya fasulyesinin ucuz ve bol olması da bu life olan ilgiyi arttırmıştır. Lifler sahip olduğu yumuşaklık, dökümlülük ve parlaklık gibi fiziksel özelliklerinin yanında antibakteriyellik gibi sağlık açısından faydalı özelliklere de sahiptir.
Soya Fasulyesi Lifi Üretimi
Yağı alınmış soya fasulyesi % 0,1’lik sodyum sülfat çözeltisi ile işleme alınır. Elde edilen protein çözeltisi pH=4,5 oluncaya kadar sülfirik asit ile muamele edilir. Bu değerde soya fasulyesi proteini çöker. Çözelti (protein maddesi) seyreltik sodyum hidroksitte (NaOH) çözündürülür. Elde edilen çözelti filtrelenip havası alındıktan sonra düzeden geçirilerek asidik banyo ile filament hâline getirilir. Soya fasulyesi elyafı doğal kıvrımlı bir yapıya sahiptir. Rengi beyazdan açık ten rengine kadar değişen yarı parlak ve yumuşak bir elyaftır.