Sanayileşme, nüfus artışı ve tüketim seviyesindeki artış ile birlikte son yıllarda ön plana çıkan hızlı moda akımı; yenilenebilir ve yenilemez doğal kaynakların kullanımına ivme katarak, etik olmayan şartlarla yapılan üretimler sonucunda, düşük maliyetli ürünlerin tüketiciye sunulmasına sebebiyet vermiştir.
Tüm bunlar hazır giyim ve moda sektörünü, küresel çevre sorunlarının odağı haline getirmiştir. Çünkü düşük maliyetli ürünler, tüketicide ‘kullan at’ alışkanlığını arttırmıştır ve tüketiciyi daha fazla tüketime yönlendirmiştir.
Hızlı moda akımının ortaya çıkışı ile birlikte; daha önce görülmemiş oranda tekstil atığı meydana gelerek, atıklara değer katma, atıklardan maksimum fayda sağlama ve tasarruf etme gibi kavramlar önem kazanmıştır. Hazır giyim ve moda sektöründe tekstil atıkları; lif, iplik, kumaş, hazır giyim ve moda üretim sanayii, ticari ve hizmet endüstrileri kapsamında çok sayıda proses sonucu ortaya çıkan atıklardır.
Tekstil Geri Dönüşüm Kurumu (Council for Textile Recycling), geridönüştürülen tekstil atıklarını, tüketici öncesi ve tüketici sonrası atıklar olmak üzere iki gruba ayırmaktadır.
İplik ve elyaf telefleri, kumaş top başları, pastal fireleri, kaplama ve dolgu malzemeleri, hazır giyim ve moda üretimleri sırasında ortaya çıkan atıklar, hazır giyim ve moda sektöründe tüketici öncesi tekstil atıkları için örnek teşkil etmektedir. Hazır giyim ve moda sektöründeki tüketici sonrası tekstil atıkları ise; eskiyen, küçülen, sökülen, modası geçen ve tüm bunlarla beraber artık kullanılmayan ürünleri kapsamaktadır. Tüketim öncesi ve tüketim sonrası meydana gelen tekstil atıkları; hava, su ve toprak için ciddi anlamda tehlikeler yaratmaktadır. Çünkü tekstil atıklarının kompostlanması sonucunda sera gazları havaya salınmaktadır ve zararlı kimyasallar açığa çıkmaktadır. Açığa çıkan zararlı kimyasallar; önce toprağa, sonra sulara karışarak doğayı kirletmektedir.
Tekstil atıklarının kompostlanmadan veya herhangi bir yarar sağlanmadan, doğrudan çöpe atılması durumunda ise; bu çöpleri bir arada toplayabilmek üzere geniş alanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Tekstil sektöründe çevreye verilen zarar bu kadar fazlayken, çöpe atılan tekstil atıklarından yeterli oranda fayda sağlayamama durumu, karşımıza değer kaybı olarak çıkmaktadır. Oysa bir tüketici tarafından kullanım sürecinin dolduğu düşünülen ürün; aynı veya farklı tüketici tarafından, aynı veya farklı amaçla tekrar kullanılabilmektedir. Uygun durumda ise onarılabilmektedir veya yeni bir ürün elde etmek üzere geri dönüşüme uğrayabilmektedir. Tüm bu etkinlikler, karbon ayak izinin azaltılmasına dair olumlu çalışmalardır. Hazır giyim ve tekstil sektöründeki yüksek miktarlarda atık oluşumu sonucunda; azaltma (reduce), tekrar kullanım (reuse), geri dönüşüm (recycle) olarak isimlendirilen 3R stratejileri geliştirilmiştir ve enerjinin geri kazanımı üzerine yapılan çalışmalar değer görmeye başlamıştır.
Günümüzde moda sektöründe yer alan markalar gerek çevresel kaynakların giderek azalması, gerekse tüketiciler karşısında sosyal sorumluluk kapsamında sürdürülebilirliğe çok daha fazla önem vermektedir. Bu amaçla, hazır giyim atıklarının yeniden kullanımı, geri dönüşüm sağlayarak çevreye verilen zararın azaltılması (reduce-azaltma), kullanılan ürün ve malzemelerin yeniden kullanımları için çevreye zararının en aza indirgenmesi için geri dönüşümün sağlanması (recycle-geri dönüştür) ve yeniden kullanımları (reuse-yeniden kullanma) konusunda hızlı moda markaları da birçok çalışmalar yapmaktadırlar. Zaman içerisinde 3R stratejisine, yeniden satın alma veya geri satın alma anlamına gelen rebuy stratejisi eklenmiştir ve literatürdeki bazı kaynaklarda; atıkların çevreye olumsuz etkilerini iyileştirmeyi ya da ortadan kaldırmayı amaçlayan çalışmalar 4R stratejileri olarak ele alınmıştır. Bu nedenle son yıllarda 3R olarak tanımlanan bu kavrama yeniden satın alma (rebuy) kavramı da eklenerek, sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalar 4R’ye dönüşmüştür.
H&M markası da 4Rkonusunda ciddi çalışmalar yapan bir hızlı moda markası olarak pazarda sürdürülebilirlik konusunda birçok çalışmaya öncülük etmektedir. Bununla birlikte, ön plana çıkan bir diğer strateji ise ileri dönüşüm anlamına gelen upcycling kavramı olmuştur. Upcycling, 3R stratejilerinden ayrı ele alınsa da aynı amaca hizmet eden bir sürdürülebilirlik stratejisidir.
3.1. Reduce (Azaltma)
Reduce (Azaltma) stratejisi; eskiyen veya hasar alan bir ürünün tamamının veya parçalarının, ürün ömrünü uzatma amacıyla onarılması veya yenilenmesidir. Azaltma stratejisi, ürünlerin en baştan üretilmesi ile karşılaştırıldığında kaynakların korunmasını sağlamaktadır. Fakat tamir ve yenileme sürecinde, yeni malzeme ve işçiliğe ihtiyaç duyulmaktadır.
Günümüzde tüketiciler, reduce stratejisini çok fazla kullanmamaktadırlar. Bunun sebepleri; artan harcanabilir gelir düzeyi, dikiş ve tamir becerilerinin azalması ve çok düşük fiyatlara sunulan hazır giyim ürünleridir.
Alışveriş yaparken her zaman kullanılabilecek zamansız ürünleri tercih etmek ve yapılan alışverişlerde kaliteden ödün vermemek, reduce stratejisine katkı sağlayan alışkanlıkların başında gelmektedir.
3.2. Reuse (Tekrar kullanım)
Kullanılmayan, bir köşeye atılan ürün veya malzemelerin tekrardan kullanılması ve değerlendirilmesine reuse yani tekrar kullanım adı verilmektedir. Tek kullanımlık ürünler yerine uzun süre veya sürekli kullanılabilecek ürünler tercih edilmesi ve ihtiyaç duyulan, ancak devamlı kullanılmayacak olan ürünlerin kiralanması ya da ödünç alınması reuse stratejisinin temelini oluşturmaktadır. Çünkü tekrar kullanım sonucunda ürünler er ya da geç atık olsa da, ürünler ikinci bir işlevde kullanılarak ürünün ömrü uzatılmaktadır ve genel anlamda atık miktarı azalmaktadır. Kullanılmayan giyim ürünlerini, kurum veya organizasyonlar aracılığıyla ihtiyaç sahibi kimselere ulaştırmak, yakın çevreye vermek, ikinci el dükkânlarına satmak ve bu dükkânlardan alışveriş yapmak reuse stratejisine katkı sağlayacak ve tasarruf kavramını ön plana çıkaracak davranışlardandır. Bununla birlikte, ‘Dolap’ gibi internet uygulamaları aracılığıyla ikinci el ürün almak ve satmak, moda ürünlerini aynı veya farklı amaçlar doğrultusunda tekrar kullanmak gibi alışkanlıklar da reuse stratejisinin uygulanması ve giysilerin ömrünün uzatılması yönünde olumlu etkiler yaratmaktadır.
3.3. Recycle (Geri Dönüşüm)
Kullanım süresi tamamlanmış olan malzemelerin veya ürünlerin tekrar kullanılmak üzere bir dizi prosesten geçerek, yeni bir malzeme veya ürün elde edilmesine geri dönüşüm denmektedir. Hazır giyim ve moda sektöründeki atıklar geri dönüşüm için uygun durumda değilse, yakılarak veya biyoyakıt elde edilerek enerji amacıyla kullanılmaktadır. Geri dönüşüm için uygun, doğal liflerden ve sentetik liflerden oluşan ürünler ise geri dönüşüme uğrayarak tekrar üretim döngüsüne katılmaktadır. Tekstil ürünlerinin üretim proseslerinde kullanılan hammadde, makine, enerji ve bu üretim prosesleri sırasında karşılaşılan çevresel dizgeler sebebiyle tekstil ürünlerinin geri dönüşümü diğer sektörlere nazaran daha karmaşık bir husustur. Tekstil ürünlerinin geri dönüşümünü karmaşıklaştıran bir diğer konu ise şüphesiz ki ürünlerin geri dönüşüm potansiyellerinin birbirinden farklı olmasıdır.
Tekstil sektöründe genellikle sentetik lifler ve bazı yapay lifler kapsamında termoplastik polimer içerikli tekstil ürünlerin geri dönüşümü gerçekleştirilmektedir. Bunun sebebi; termoplastik polimer içerikli liflerin, geri dönüştürülebilmesinin ve geri dönüşüm işleminden sonra istenilen forma getirilebilmesinin daha kolay olmasıdır.
Buna rağmen, bazı doğal liflerin geri dönüştürülebilmesi mümkündür ve az da olsa tercih edilmektedir. Atık yönetimi konusunda sıklıkla karşımıza çıkan ve sürdürülebilirlik için temel bir kavram olan geleneksel geri dönüşüm yöntemi, genellikle doğal liflerden oluşan atık tekstil malzemelerinin mekanik yöntemlerle yeniden üretim sürecine katılmak üzere geçirdiği prosesler sonucunda, geri dönüştürülmüş hammadde elde edilmesi ile gerçekleşmektedir. Bir tekstil ürününün rengi, üründeki yabancı madde miktarı ve kumaşın kalitesi; geri dönüşüm sürecindeki en önemli husustur. Ürün; ne kadar çok boyaya maruz kaldıysa ve ne kadar fazla yabancı madde barındırıyorsa, o oranda değersizdir. Bu bağlamda; tekstil giyim ürünlerinin geri dönüşümü için ürünler öncelikle hammadde cinsine ve renklerine göre gruplandırılmaktadır. Aynı renk giyim ürünlerinin bir araya getirilmesi sayesinde yeni oluşturulacak ürün tekrar boyama işlemine tabi olmadan enerji tasarrufu sağlanabilmektedir ve boyarmadde kullanılmadan daha çevreci bir proses gerçekleştirilebilmektedir. Gruplandırılan giyim ürünlerinden düğme ve fermuar gibi büyük malzemeler ayrıştırılmaktadır. Daha sonra keskin makaslarla dolu silindir preslerden geçirilen giyim ürünleri mekanik parçalanma işlemine maruz bırakılmaktadır ve küçük parçalar haline getirilmektedir. Küçük parçalara ayrılan ürünler daha sonra elyaf haline getirilmektedirler.
Elyaf haline getirilen geri dönüşüm malzemelerinin, çekme ve parçalama işlemi sırasında elyaf yapıları bozulmaktadır ve elyaflar olması gerekenden daha kısa kalmaktadır. Bu sebeple, geri dönüşümü yapılan iplik özelliklerini eski haline getirebilmek için, atık elyaf diğer elyaflarla karıştırılmaktadır. Farklı elyaflarla karıştırılan atık elyaflar tarak makinasından geçirilerek yabancı maddelerden ayrıştırılmaktadır ve taraklama sonucunda hizalanarak, düzleştirilmektedir.
Taranan lifler, iplik eğirme işleminden geçmektedir ve elde edilen iplik ile kumaş üretimi gerçekleşmektedir. Bu işlemler sonucunda yeni bir giyim ürünü üretilebildiği gibi; giyim ürünü dışında, farklı bir sektöre hizmet eden bir tekstil ürünü de üretilebilmektedir. Diğer geri dönüşüm yöntemlerine nispeten doğal liften oluşturulmuş kumaşların geri dönüşümü daha fazla risk barındıran, daha zor bir süreçtir.
Geri dönüştürülmüş sentetik lif esaslı tekstil ürünlerinin elde edilmesi ise hem mekanik hem kimyasal yöntemlerle gerçekleştirilmektedir. Sentetik lifli giyim ürünlerinin mekanik geridönüşüm sürecinde; geri dönüştürülecek ürünler küçük parçalara bölünerek, granüller elde edilmektedir ve granüller, cips haline getirilmektedir. Daha sonra, cipsler ısıya maruz bırakılmaktadır ve eritilmektedir. Elde edilen eriyik ile lif çekimi yapılmaktadır. Ayrıca bu süreç içerisinde, eriyikteki kirlilik giderilmektedir.
PET şişelerin geri dönüştürülerek tekstil liflerinde kullanılması da bu yöntemle gerçekleştirilmektedir ve kullanılan en yaygın yöntemdir. Bu yöntemin en zorlayıcı aşaması polyesterdeki kirlilik ve renklerin uzaklaştırılmasıdır. Çünkü PET malzemelerde kirlilik ve renk çok fazla olmasa da, giyim ve moda ürünleri genellikle renklidir ve polyester dışında farklı malzemeler de kullanılabilmektedir. Bu sebeple, geri dönüştürme işleme sonrasında elde edilen ürün gri renkte olmaktadır ve işlenmemiş ipliklere göre kullanım alanları daha dardır. Aynı zamanda, ısıya tekrar maruz bırakılan polyester malzemesi, işlenmemiş ipliklere göre aynı kalite özelliklerini taşıyamamaktadır. Kimyasal yöntemlerle geri dönüşümü sağlanmış tekstil ürünlerinin lifleri, mekanik yöntemlerle geri dönüşümü sağlanmış tekstil ürünlerinin liflerine göre daha yüksek kalitededirler ve neredeyse işlenmemiş liflerle aynı özellikleri taşımaktadırlar.
Kimyasal yöntemlerle gerçekleştirilen geri dönüşüm proseslerinde polimerler, oligomerlerine ya da monomerlerine ayrılmaktadırlar. Bu sayede tekrar, polimer ya da lif elde edilebilmek üzere polimerizasyona uğrayarak farklı amaçlarla değerlendirilebilmektedirler. Fakat kimyasal geri dönüşüm yöntemini uygulayabilmek için yüksek sıcaklık, basınç ve uzun proseslere gereksinim duyulmaktadır. Recycle polyamid de, recycle polyesterin geri dönüşüm proseslerine benzer şekilde; imalat atıkları, halılar ve eski balık ağları vb. ürünlerin geri dönüştürülmesi ile elde edilmektedir. Geri dönüşüm yöntemine başvurulmasının; ekonomik, sosyal ve çevresel birçok sebebi vardır. Geri dönüşüm, yeni bir ürün üretimine göre çok daha düşük maliyetlidir ve geri dönüştürülmüş ürünler sayesinde, işlenmemiş ürünlere daha az ihtiyaç duyulmaktadır. Yeni bir ürün üretimine göre daha az enerji harcandığı için, daha az sera gazı açığa çıkmaktadır ve dolayısıyla da çevreye verilen zarar daha az olmaktadır. Ayrıca geri dönüşüm kavramı, yeni iş alanları yaratılmasına ortam oluşturarak istihdama da katkı sağlamaktadır.
3.4. Rebuy (Geri Satın Alma)
Kısaca 3R olarak tanımlanan reduce – reuse – recycle (azaltma – tekrar kullanım – geri dönüşüm) sürdürülebilirlik stratejilerine son yıllarda geri satın alma (rebuy) stratejisi de eklenmiştir ve bazı kaynaklarda bu stratejiler birlikte ele alınarak, 4R stratejisi adı verilmiştir. Rebuy, yeniden satın alma ya da gerisatın alma anlamına gelmektedir.
Rebuy kavramı; geri dönüştürülen veya geri dönüştürülmüş hammaddeler ile üretilen giyim ve moda ürünlerinin tekrar satın alınması şeklinde açıklanmaktadır. Rebuy stratejisi genellikle, sürdürülebilirlik kavramına önem veren tüketici kitlesini hedef almaktadır ve tüketicilerin ikinci el giyim ürünlerini, mağazalara getirmesini teşvik edecek kampanyalar ile bu ürünlerin değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Hızlı moda markalarından olan H&M markası da sürdürülebilirlik stratejisi ile adil ve eşit bir şirket olurken, döngüsel ve iklim pozitif bir moda endüstrisine doğru değişime öncülük etmektir.
3.5. Upcycling (İleri Dönüşüm):
Sürdürülebilirlik stratejilerinden bir diğeri olan upcycling ise; bir malzemenin ve/veya ürünün, farklı veya aynı amaçla kullanılacak yeni bir ürüne dönüştürülmesi olarak ifade edilmektedir. Upcycling yani ileri dönüşüm kavramına, aynı zamanda geri kazanım da denilebilmektedir.
Tüm bunlardan yola çıkıldığında, atık yönetim stratejilerinin temel amacının; giyim ürünlerin kullanım ömürlerinin en üst seviyede tutularak, bu giyim ürünlerinden en fazla miktarda faydalanabilmek olduğu görülmektedir. Hazır giyim ve moda sektöründe sürdürülebilirliğe katkı sağlayabilmesi için tasarımcılar, üreticiler ve tüketiciler; reuse (tekrar kullanım), recycle (geri dönüşüm) ve reduce (azaltma) stratejileri başta olmak üzere, upcycling (ileri dönüşüm) ve rebuy (geri satın alma) stratejilerine uygun davranışlar sergilemelidirler. Hazır giyim ve moda markalarının birçoğu da, sürdürülebilirlik kavramına katkı sağlamak üzere, atık yönetim stratejilerini uygulamaktadır. Hazır giyim ve moda firmalarının sürdürülebilirlik çalışmaları sayesinde, markaların pazardaki rekabet gücü artmaktadır ve oluşturdukları koleksiyonlar ile değer yaratılmaktadır.
T.C.
EGE ÜNİVERSİTESİ
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Berru TOPUZOĞLU
Moda Tasarım Anabilim Dalı
İZMİR 2023
Kaynak: https://tez.yok.gov.tr