DİKİŞSİZ ÖRME TEKNİĞİ

dikissiz orme giysi cesitleri
Tarafından | 22 Ocak 2022

Dikişsiz Örmenin Tanımı

Dikişsiz örme, düz örme teknolojisine ait bir kullanımdır ve bu teknoloji giysilerin tek parça halinde üretilebilmesini sağlar. Dikişsiz örme teknolojisi sayesinde üst giyim bir ürün kol, omuz, beden ile bütün olarak örülür ve sonrasında dikiş işlemine gerek duyulmaz. Giysilerde kullanılan boyun, yaka, cep gibi detaylar da dikişsiz örme teknolojisi sayesinde dikiş gerektirmeden örme giysi üretimi ile eş zamanlı olarak oluşturulabilir.

Dikişsiz örme kullanımı, yuvarlak örme makinelerinde üretilen dikişsiz giysilerin aksine düz örgü teknolojisi ile üretilmiş giysileri tanımlar. Yuvarlak örme makineleri dairesel örme tekniği sayesinde dikişsiz örme üretimi yapabilme potansiyeline sahip olmasına rağmen dairesel örme tam anlamıyla dikişsiz örgü teriminin karşılığını oluşturmaz.

Dikişsiz örme teknolojisi eski örme üretim tekniklerine kıyasla zaman, maliyet ve iş gücü anlamında büyük fırsatlar tanımaktadır. Bu örgü teknolojisi spor, tıbbi tekstil, ev tekstili, iç ve dış giyime kadar pek çok alanda kullanılmaktadır. Dikişlerin ortadan kaldırılması insan bedeni üzerinde giyim konforuna ve hareket kolaylığına da imkan sağlamıştır.

Dikişsiz örme teknolojsini üreten iki şirketten biri Japon firması olan Shima Seiki diğeri ise Alman firması olan Stoll’dur. Shima Seiki teknolojisini WholeGarment®, Stoll ise “Knit&Wear®” olarak adlandırmıştır.

Bu tez kapsamında Shima Seiki’nin WholeGarment® teknolojisi uygulamalı olarak kullanıldığından, bu teknoloji daha detaylı şekilde ele alınmıştır.

Dikişsiz Örmenin Tarihsel Gelişimi

Bilinen ilk dikişsiz örme ürünler iğne ile yapılan bir örgü tekniği ile üretilmekteydi. Örgünün tarihsel sürecinin incelenmesi ve asıl kökenine ait bilgilere ulaşılması belge eksikliği nedeniyle oldukça zordur.

Endüstriyel örgüde son yıllardaki en gelişmiş teknoloji olarak bilinen dikişsiz örme teknolojisinin ilk adımları el örgüsü ile atılmıştır. Eski dikişsiz örme örneklerinden biri Monmouth şapka olarak bilinen yuvarlak, kahverengi, keçeleşmiş ve sertleştirilmiş iplikler ile örülen keplerdir. Monmouth örme şapka endüstrisi merkezi olup, üretilen şapkalar bu bölgenin ismiyle anılmaktadır. Rutt (1987) şapkalarda pek çok stilin olduğunu söyleyerek şapkaların kaç iğne ile örüldüğünü bilmese de tüm örme şapkaların dikişsiz örme tekniği ile örüldüğünden bahsetmiştir.

Görsel 3.1.’de Nelson Müzesi ve Yerel Tarih Merkezinde (Nelson Museum and Local History Centre) sergilenen orijinal Monmouth şapkası örneğine yer verilmiştir.

monmouth sapka

Şekil 3.1. İğne ve yatak dizilimi

Henüz örgüde makineleşmeden bahsedilemediği dönemde el örgüsü sıklıkla çorap üretiminde kullanılmaya başlanmıştır. Kral VIII. Henry’nin kızı Kraliçe Elizabeth (1558- 1603) döneminde el örgüsü çorap üretimi bir ekonomik güç temsili haline gelmiştir. O dönemlerde örme çoraplar genellikle İngiltere’de daha yoksul kesim tarafından evlerde üretilmiştir.

Örmede makineleşmeye dair atılan ilk adım William Lee tarafından 1589 yılında icat edilen ilk otomatik örgü çerçevesidir. Otomatik örgü çerçevesinin patenti mevcut sanayiye zarar vereceği endişesi ile alınamamıştır. Bu durum örme teknolojisinin gelişim hızını olumsuz yönde etkilemiştir. Makineleşmeye dair ilk adım olan teknolojinin icat edilmesine rağmen el örgüsü yöntemi kullanımına devam edilmiştir.

El örgüsünde desen üretiminin daha yapılabilir olması, el örücülerinin hızı ve el sanatlarının taşınabilirliği nedeniyle makineleşme sürecine geçilmesi oldukça zaman almıştır. Dolayısıyla bu durum yeni teknoloji olan dikişsiz örme teknolojisi adına fikir ve araştırmalarda da gecikmeler yaşanmasına sebep olmuştur.

Örme makineleri ile örülen giysiler parçalar halinde örüldükten sonra biçimlendirilmek üzere giysi formunda kesilir sonrasında dikişlerle birleştirilir. Bu üretim yöntemi zaman ve ham madde açısından israfa neden olan bir yöntemdir. Kaybın önüne geçebilmek amacıyla 1972 yılında Courtaulds şirketi tek parça örgü giysi üretebilmek için patent almıştır. Bu patent sayesinde tek parça kesintisiz örgü giysiye yönelik ilk teknolojik adımı atılmıştır. Patentin esası makinede kullanılan ana V-yatağının yanına açılanmış olan ekstra iki iğne yatağının daha ilave edilmesiyle ‘’X’’ makinesinin oluşturulmasıdır. Geliştirilen ‘’X’’ makinesinde giysilerin örülme yöntemi boyundan başlayarak omuz şeklini yaratabilmek amacıyla ilmek arttırılarak örgünün genişletilmesi şeklindedir. Sonrasında ise gövde ve iki kol ayrı iplik taşıyıcıları kullanılıp bütün halde örülerek meydana getirilir. Dolayısıyla giysinin örgü prensibi yukarıdan aşağıya doğru ilerleyerek gerçekleştirilir.

Görsel 3.2.’de bahsi geçen patentin görsellerine yer verilmiştir.

Görsel 3.1.’de makinenin yatak ve iğne dizilişleri gösterilmiştir. Görsel 3.2.’de ise makine iğne dizilişlerinin daha iyi anlaşılabilmesi için yataklar yatay olarak çizilerek gösterilmiştir.

igne yatak dizimi

Şekil 3.1. İğne ve yatak dizilimi

Şekil 3.3.’te ise Courtaulds tarafından 1972’de patenti alınan US3668896A patent numaralı makinenin giysi örme prensibini açıklayan görseli sunulmuştur.

giysi orme prensibi

Şekil 3.3. Makinenin giysi örme prensib

Diğer bir patent olan ‘’Knitting Method’’ ise yukarı bahsedilen aynı X-yatak teknolojisini kullanarak giysiyi dikişsiz şekilde tek parça halinde aşağıdan yukarı örme prensibine sahip yeni bir teknolojidir. Bu teknoloji sayesinde üretilebilen desen yelpazesi genişletilmiştir. Yardımcı iğne yataklarının işlevi günümüz teknolojisi olan Shima Seiki X serisinden farklıdır. Şekil 3.4.’te Courtaulds tarafından 1972’de patenti alınan, US3640097A patent numaralı makinenin ve ‘’Knitting Method’’ örme prensibi gösterimine yer verilmiştir.

giysi orme prensibi1

Şekil 3.4. US3640097A patent numaralı makinenin giysi örme prensib

Patent alımları sonrasında da örgü teknolojileri gelişmeye devam etmiştir. Örme teknolojisi alanında söz sahibi olan Shima Seiki ve Stoll 1970’li yıllarda yeni teknoloji olan makinelerini tanıtmışlardır. Shima Seiki 1970’lerde dünyanın ilk tam otomatik dikişsiz eldiven örme makinesini, Stoll ise 1979’da ilk elektronik düz örgü makinesini tanıtmıştır. Elektronik örgü makinelerinin ortaya çıkışı şüphesiz ki örme endüstrisinin gelişmesine ön ayak olmuştur.

Tasarımcı ve teknisyenler hala 3D örme teknolojisinin kavramaya çalışırken Shima Seiki 1995 ITMA fuarında yeni WholeGarment® teknolojisine sahip WG model SWGV ve SWG-X’i makinelerini tanıtmıştır.

Stoll tarafından piyasaya sürülen CMS serisi de tek parça örgünün gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Tasarımcılara tasarım açısından daha fazla özgürlük tanıyan bu sistem tek parça örme giysi üretiminde, bütünleşmiş cep, yaka yapımını ve jakar, intersia vb. gibi örgü yapılarını uygulanabilir kılmıştır.

Takip eden 1999’daki ITMA fuarında Stoll CMS 340 TC, multi-gauge Knit and Wear® teknolojisini tanıtmıştır. Bir üst teknoloji olan CMS TC-C Knit and Wear makinesinin tanıtımı IKME 2004’te yapılmıştır. CMS TC-C dört yataklıdır ancak üst yataklar sadece aktarma için kullanılır. Makinelere dair detaylı bilgiler ve gelişmeler kronolojik olarak aşağıda sıralanıp açıklanmıştır.

Dikişsiz Örme Makineleri

Bu bölümde günümüzdeki en önemli örme makinesi üreticileri olan ve dikişsiz örme teknolojisine sahip makineleri geliştiren Shima Seiki ve Stoll firmalarının makineleri hakkında bilgiler sunulmuştur.

Stoll marka dikişsiz örme makineleri

Stoll 1873 yılında kurulmuş, günümüz örme makinesi piyasasının önemli üreticilerinden biri haline gelmiştir. Stoll örme makinelerini Ör ve Giy (Knit and Wear), Çoklu İncelik Sınıfı (Top Class), Kalın Sınıf (Coarse Class), Üst Sınıf (Top Class) olarak sınıflandırmıştır. Makine incelikleri E3-E18 aralığındadır.

Shima Seiki marka dikişsiz örme makineleri

Shima Seiki 1961 yılında kurulmuştur ve günümüz örme makinesi piyasasının önemli iki üreticisinden biri haline gelmiştir. Shima Seiki örme makinelerini bilgisayarlı düz örme makineleri, WholeGarment® makineleri, eldiven ve çorap örme makineleri olarak sınıflandırmıştır.


Semay TANYER
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Endüstriyel Sanatlar Anabilim Dalı
Danışman: Doç. Dr. Mustafa Erdem ÜREYEN
Eskişehir
Eskişehir Teknik Üniversitesi
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Haziran 2019

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir