Sürdürülebilirlik Kavramı ve Ortaya Çıkması
Dünya nüfusunun artışı, teknolojinin gelişmesi, gelişen sanayileşme insanları gereğinden fazla üretim yapmaya ve bunları tüketmeye yöneltmektedir. Üretim ve tüketimdeki hızlı artış dünyanın geleceğini tehdit etmekte, çevreyi kirletmekte ve doğal kaynaklarının tüketilerek yok olmasına sebep olmaktadır. Meydana gelen bu gibi sorunların ortaya çıkmasıyla birlikte sürdürülebilirlik kavramı ortaya çıkmıştır. “Kavramın etimolojik kökeni Latincede ‘tutmak’ anlamına gelen ‘tenere’ kelimesine dayanmaktadır. İngilizcede sürdürülebilirliğin karşılığına denk gelen “sustainability” kelimesinin kökünde bulunan ‘sustain’, ‘sürdürmek’, ‘desteklemek’ ya da ‘devam etmek’ gibi anlamlara da gelmektedir.
Sürdürülebilir Tasarım Anlayışı
Sürdürülebilir tasarımı düşüncesi “insanların ihtiyaçlarını ekosisteme zarar vermeden karşılama” temeline dayanmaktadır. Ürün tasarımında ve sürdürülebilirliğin kullanıldığı alanlarda çevresel duyarlılık dikkate alınması “sürdürülebilir tasarım” kavramını ortaya çıkarmıştır. Sürdürülebilir tasarım kavramı; çevre için tasarım, yaşam döngüsü tasarımı, çevreye duyarlı tasarım gibi birçok kavramın yerine kullanılmıştır.
Sürdürülebilir bir ürün tasarlamanın en önemli noktası çevreye etkisinin en az şekilde olması ve bu şekilde tasarlanmasıdır. Dikkat edilmesi gereken diğer önemli nokta ise çevreye zararı azaltılırken ürünün performansını ve ömrünü uzatmaktır.
Çevre açısından sürdürülebilir ürünler “r-tedarik edildikleri işletmeler tarafından çevreye olacak olumsuz etkileri üretim sürecinden itibaren minimize edilmiş ürünler” şeklinde tanımlanabilir.
Bir ürünün geliştirilmesi ve üretilmesi aşamaları ürünlerin çevresel açıdan sürdürülebilirlikleri yönünden son derece büyük önem taşıdığı tanımda da görülmektedir. Bir ürünün çevre için tasarım konusundaki kavram ve tanımlar Tablo 1’de sunulmuştur.
Terim | Tanımı |
Çevre için Tasarım (DfE) |
“Yeni ürün veya süreç geliştirmede, ürünün ömrü boyunca çevreye, insan sağlığına ve güvenliğine olan etkisiyle ilgili tasarım konularının sistematik olarak göz önüne alınması” |
EkoTasarım (EcoDesign) |
“Üründen beklenen diğer kriterlere –fonksiyon, kalite, maliyet ve görünüş gibi- gereksiz yere fazla önem vermeksizin, ürünün tüm yaşam döngüsü boyunca tüm çevresel etkilerinin göz önünde bulundurularak tasarlanması” |
Eko-etkin Tasarım (Eco-effective Design) |
“Eko-etkin ürün tasarımı, çevresel performansın iyileştirilmesi amacı ile hedeflerin sistematik olarak belirlenmesi ve uygulanmasını amaçlar” |
Çevreye Duyarlı Üretim (Environmentally Responsible Manufacturing) |
“Çevresel etkilerin minimize edilmesi için çevresel atıkların akışının belirlenmesi, değerlendirilmesi ve yönetilmesi ile kaynak kullanımının da minimize edilmesi için ürün ve süreç tasarım konuları ile üretim planlama ve kontrol faaliyetlerini bütünleştiren sistem” |
Yeşil Tasarım (Green Design) |
“Çevresel özelliklerin kısıt değil, tasarım amacı veya tasarım fırsatları olarak görüldüğü tasarım süreci. Buradaki anahtar nokta yeşil tasarımın, çevresel hedefleri, ürün performansı, ömrü veya fonksiyonlarındaki kaybı minimize ederek birleştirmesidir” |
Yaşam Döngüsü Tasarımı (Life Cycle Design) |
“Eşzamanlı mühendislik kavramını bir adım ileriye götürerek, kavramsal tasarım aşamasından detaylı tasarım aşamasına kadar, ürünün yaşam döngüsünün tüm aşamalarını –ihtiyacın tespiti, geliştirme, üretim, kullanım, yok etme veya geri dönüşüm- eşzamanlı olarak göz önünde bulundurulması” |
Sürdürülebilirliğin Bileşenleri
Sürdürülebilirlik, yaşam kalitemizi azaltmadan düşünce tarzımı değiştirmemiz gerektiği bir kavramdır. Tüketim toplumu olduğumuz bilinen gerçektir. En büyük değişimi tüketim alışkanlıklarımızı değiştirerek yapılabilmektedir. Bunun için sürdürülebilirlik; çevresel yönetim, toplum sorumlulukları ve ekonomik açıdan çözümler hedeflenmektedir. Bu hedefler sürdürülebilirliğin bileşenlerini oluşturmaktadır. Şekil 1’de gösterildiği gibi sürdürülebilirliğin çevresel/ekolojik, sosyal/etik ve ekonomik olarak 3 temel ayağı bulunmaktadır. Sürdürülebilirliğin tamamen sonuç bularak uygulanması için bu temel öğelerin karşılanması gerekmektedir.
Çevresel/Ekolojik Sürdürülebilirlik
Küresel ısınma, ozon delinmesi, asit yağmuru, iklim değişikli ve hava kalitesinin bozulması atmosferik ve iklimsel sorunlardır. Bu sorunlar insan sağlığını başta olmak üzere ekosistemin sağlığı, biyolojik çeşitlilik ve ekonomik zararlarla ilişkilidir. Bu gibi sorunlar uzun dönemde gelecek nesiller için önüne geçilemeyecek problemler haine gelebilir. Aşırı tüketim hava kirliliğine sebep olur bu tüketimlerden kaçınmalı, bazı gazlar ozon tabakasının delinmesine sebep olur bu gazlarının kullanılmaması, yenilenebilir enerji kaynaklarını ve maddelerinin kullanılmasının kontrol altına alınması sağlanarak bu sorunlara çözüm getirilebilmektedir.
İnsanların, bitkilerin ve hayvanların en temel ihtiyaçları olan su ve mineralleri karşılayan toprak, bir depo kaynağıdır. Toprakların çölleşmesi, ormanlarımızın yok olması, şehirleşmeyle birlikte gelen düzensiz gelişme ve yerleşmelerle bütün dünya ülkeleri karşı karşıyadır. Toprakların bozunmasına sebep olarak en çok etkileyen konu tarım ve şehirleşmedir. Ormanların yok edilmesi, çölleşme, hızlı nüfus artışı, elverişsiz toprakları kullanma isteği ve yanlış tekniklerle toprakların bozunmasına sebebiyet verilmektedir.
Ekonomik Sürdürülebilirlik
“Sürdürülebilirliğin ekonomik boyutunun genel kabul gören tanımı, sermayenin korunması ve bozulmasının engellenmesidir.”
Buna göre hammadde, enerji ve insan gücünün tasarruflu bir şekilde sadece ihtiyaç olduğu zaman kullanılması ekonomik sürdürülebilirlikte amaç haline gelmiştir.
Ekonomik sürdürülebilirlik aynı zamanda çevreye zarar vermeden toplum da ekonomik büyümeyi ve refahı arttırmayı hedefler. Mal ve hizmetteki tüketim artarken insanların yaşam refahlarını arttırmayı hedeflemektedir.
Sosyal Sürdürülebilirlik
İnsan neslinin barınma ve gıda gibi zorunlu karşılanması gereken ihtiyaçlarının yanında; eşitlik, özgürlük, eğitim ve istihdam gibi gereksinimleri vardır. Bu gereksinimlerin karşılanması insanların daha düzenli bir çevrede haksızlığa uğramadan, emeklerinin karşılığını alarak daha şeffaf bir düzende yaşamalarını sağlamaktadır. Bu durum gelecek nesillerin gereksinimleri için kendi gereksinimlerinin taviz vermeyerek karşılanmasıdır. Sosyal açıdan sürdürülebilir bir toplum oluşturulabilmesi için beş temel ilkeden söz edilebilir. Bu ilkeler;
- “Eşitlik; topluluğun tüm üyeleri için, özellikle de maddi açıdan yetersiz ve en savunmasız olanlar için eşit fırsatlar sağlanmalıdır.
- Çeşitlilik; topluluk çeşitliliği teşvik etmelidir,
- Bağlılık; topluluğun içinde ve dışında, resmi, gayri resmi ve kurumsal düzeyde birbirine bağlantılı olmayı mümkün kılacak sistemler ve yapılar teşvik edilmeli ve sağlanmalıdır,
- Yaşam kalitesi; birey, grup ve toplum düzeyinde tüm üyeler için temel ihtiyaçların karşılandığı garanti edilmeli ve iyi iyi bir yaşam kalitesi geliştirilmelidir,
- Demokrasi ve yönetişim; topluluk için demokratik süreçler, şeffaf ve hesap verebilir yönetişim yapıları sağlanmalıdır.
- ” Sosyal sürdürülebilirlik ile sağlanmak istenen bireyin temel hakları ve toplumun hakları gözetilerek daha refah bir sosyal çevrede yaşamaktır.
Sürdürülebilir Kalkınma
Sürdürülebilirliğin temel amacı hem kendi yaşamımız boyunca gerekli ve zorunlu ihtiyaçlarımızı karşılamak hem de gelecek nesilleri düşünerek onlar için güzel ve yaşanabilir düzene sahip bir dünya bırakmaktır.İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı’nın (OECD) tanımına göre sürdürülebilir kalkınma, kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak çin gelecek nesillerin gereksinimlerinde ödün vermemizdir. Yani bugün ve gelecekte yaşayan insanların yaşam kalitelerinin yükseltilmesi amacıdır.
Tekstil’de Sürdürülebilirliğin Sağlanabilmesi İçin Gerekli Moda İlkeleri
Tedarik Zinciri İzlenebilirliği
Birçok tekstil markasının tedarik zinciri, ürünlerindeki kullanılan hammaddelerin kaynağını takip etmeyi zorlaştırmaktadır. Bu problemin çözülmesi için tedarikçilerin üretim aşamalarını çizmesi gerekmektedir. Araştırmalara göre, moda markalarının şeffaflığını arttırmak ve paydaş katılımı teşvik etmek için bu tedarikçi firmaların bir listesinin yayınlanması gerekmektedir.
Su, Enerji ve Kimyasalların Verimli Kullanımı
Moda ve tekstil sektörünün karbon salınımı üzerindeki etkisi dâhilinde su ve kimyasal kirlilik, deri kimyasal işleme, kot işleme için önemlidir. Moda markalarının ve tedarikçilerin birlikte çalışması gereken önemli konular su tüketimi, enerji ve kimyasallarının kullanılması ve kirlilik seviyelerini takip etmeleri gerekmektedir. Verimlilik programların uygulanması için sektörde bulunan markaların birlikte çalışması kaynak kullanımını azaltmak ve kirliliği düşük tutabilmek için önemli bir yöntem olacaktır.
Güvenli Çalışma Ortamı
Her sektörde olduğu gibi moda sektöründe de tehlikeli çalışma ortamları, çeşitli şekil ve biçimlerde sömürü bulunmaktadır. Güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak için şirketler, saygılı bir çalışma ortamı koşulları için evrensel insan haklarına bağlı olan politikalarla resmileştirmelidir.
Sürdürülebilir Malzemeler
Sürdürülebilir ürün elde etmek için hammadde seçimi çok önemlidir. Bir markanın hammadde kullanımı yeniliklere bağlı olarak değişmektedir. Organik pamuk gibi maliyeti düşük ürünlerin kullanımı arttırarak şirketlerin sürdürülebilir malzemeler üretilesi ve geliştirilmesi için yeni yatırımlar yapılması gerekmektedir.
Dönüştürülebilir Moda
Dünya’daki kullanılmış giysilerin %73’ü çöplüklere atılırken sadece %15’inden daha azında geri dönüştürülebilir malzemeler kullanılmaktadır. Kolay sökülerek geri dönüştürülebilir, dayanıklı ve uzun vadeli ürünler tasarlamak moda markalarının tasarım ve ürün geliştirme ekiplerince uygulanarak oluşturulmalıdır.
Yerel Yasaların Uygulanması
Ekonomik sağlık ve istihdamda önemli bir husus ve itici bir güce sahip ola değer zinciri yapılan araştırmalara göre 60 milyon insana iş olanağı sağlamaktadır. Ayrıca hazır giyim üretimi yapan birçok ülke çalışanların ücretleri düşük olmakla birlikte çalışan işçilerin temel olan ihtiyaçları karşılanması konusunda yetersiz kalınmaktadır. Bu sektörde çalışan insanların ücretleri gereksinimlerine uygun olacak şekilde iyileştirilmesi ve daha iyi ücret sistemlerini nasıl desteklenebilir araştırılmalıdır.
Dördüncü Endüstriyel Devre
Teknoloji her sektörde olduğu gibi tekstil sektörününde desteklenmesinde ve geliştirilmesinde en önemli nokta olmaktadır. Şirketler de çalışan işçilerin yerine geçebilecek otomasyonlar bulunmaktadır. Örneğin denim firmalarında yıkama tekniklerinden biri olan çizgi taş ile pantolonlara verilen efekt daha sonra makinelerde yıkama işlemi yapılmaktadır.
Çalışan işçilerin yerini lazer makineleri alarak, çizgi taş ile çizildikten sonra yıkama yapılmasına gerek kalmamıştır. Bu sayede daha az su tüketimi sağlanmış ve atık su miktarı azaltılmıştır. Teknolojik sistemlerin gelişmesiyle birlikte çalışanların nasıl etkilenebileceği analiz edilmeli ve çalışan işçilerin hakları gözetilerek yeni teknolojiler kullanılmalıdır.
Geri Dönüşüm ve Sanat
Kullandığımız malzemelerin görünürde kullanım ömrünü tamamladığını düşünmekte olsak da atık olarak gördüğümüz maddelerde birçok farklı ürün elde edilmektedir.
Moda ve Sürdürülebilirlik
3R ( Reduce “Azaltım” – Reuse “Tekrar Kullanım” – Recycle “Geri dönüşüm” ve İleri Dönüşüm (upcycling)
3R; azaltım, tekrar kullanım ve geri dönüşüm şeklinde tanımlanmaktadır. 3R yaklaşımı, ürünlerin ömrünü uzatarak bu ürünlerden maksimum kullanım sağlamayı amaçlamıştır. 3R uygulaması sürdürülebilirlik için önemli bir adımdır.
Reduce (Azaltım): Bir ürün üretiminde kullanılan hammadde kullanımını azaltmak olarak tanımlanmaktadır. Oluşan atık miktarını azaltmak için kullanılan kaynak miktarı azaltmanın önemidir. Hammadde kullanımını azaltmanın ilk amacı önce atık miktarını azaltmak ve hammadde kullanımını en aza indirmek koşulu ile korunmaktadır. Kısaca kaynak kullanımı azaltılarak, üretilen hammaddeden daha az hammadde üretimi yapmak zorunda kalınacaktır.
Reuse (Tekrar kullanım): Kullanılmayan eşyaların tekrar kullanılabilir hale getirmektir. Yeni kullanılacak bir ürün satın alınırken bir defa kullanıp atılması gereken malzemelerin kullanılmasındansa sürekli olarak kullanılabilecek yeni ürünler satın alınmasıdır. Ya da yeni bir ürün satın almak yerine ödünç alma ve kiralama yöntemi kullanılmasıdır.
Recylcle ( Geri Dönüşüm): Kullanılmış malzemelerden yeni ürünler elde etmektir. Elden çıkarılan malzemelerin yeniden kullanım için yeni bir ürün haline getirilmesi amacıyla tekrar işlenmesidir.
Upcycling (İleri Dönüşüm): Kullanılmış bir ürünü yeni bir kullanışlı ürün haline getirerek kullanmak olarak tanımlanabilir. Daha önce kullandığımız ve lekelenme, yırtılma, bedeninize uymamak gibi çeşitli sebeplerden artık giymek istemediğimiz tshirt veya benzeri kıyafetleri çöpe atmak yerine farklı bir kullanım amacına göre değerlendirme yöntemi aşamalarla verilmiştir.
Dünya Ülkelerinde Sürdürülebilir Moda Markaları
Nike, Zara, H&M, Muji, Gap, Adidas, ve Levi Strauss, Issey Miyake, Sandy Joe Karpetz, Stella Mccartney gibi bir çok giyim markası sürdürülebilir akıma koleksiyonlarında yer vermiştir. Ayrıca yeni yatırımlar yaparak markalarını bu yönde geliştirmektedir.
Türkiye’de Sürdürülebilir Moda Markaları
Yeşim Tekstil, Bossa, Akın, Zorlu, Söktaş Boa, Nej, Mavi, Tüsa ve Gönül Paksoy gibi firmalar, markalar ve modacılar örnek olmaktadır.
Yeşim Tekstil, Türkiye’de pamuklu kumaşlarda geri dönüşümü uygulayan ilk firmalardan biridir. “Yeşim Recycle” adıyla bir markalaşmıştır. Ürettiği ürünlerde %50 oranında geri dönüştürülmüş pamuktan yapılan iplikler kullanan marka, pamuğun yetiştirilme zorluğunu göz önünde bulundurarak, var olan kaynakların tekrar değerlendirilmesini hedefliyor.
Dünya tekstil sektörünün önemli kuruluşları arasında yer alan Bossa. “Eden” adını verdiği bir iplikhanede 100% telef ürünlerini yeniden üretime kazandırmıştır. Bossa, Re-Set koleksiyonunu %100 geri dönüşümle ürettikleri kumaşlardan oluşturmuştur.
Re-Set koleksiyonu ile Amsterdam’da düzenlenen Global Denim Awards’tan kumaş kategorisinde “En Sürdürülebilir Firma” ünvanını almıştır.
Reemain (Kaynak ve Enerji Verimli Üretim), Avrupa Birliği tarafından desteklenen bir projedir. Dünyada bu projenin uygulamaya konulduğu üç gösterim bulunmaktadır. Bossa Tas bunlardan biri ve Türkiye’de tektir.
Ayrıca Bossa GOTS (Global Organic Textile Standard) sertifikası bulunan şirketlerden birisidir.
Gönül Paksoy, Anadolu’dan topladığı antika kumaşları ve özel olarak dokuttuğu ham ipeklerini doğal boyalarla renklendirerek mistik kıyafetler, takılar, ayakkabılar tasarlamaktadır.
T.C.
İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ
LİSANSÜSTÜ EĞİTİM ENSTİTÜSÜ
MODA VE TEKSTİL TASARIMI ANASANAT DALI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
AYCAN KAYA
İSTANBUL,2021
Kaynak: https://tez.yok.gov.tr/