Türk dil kurumu sözlüğünde bindallı: Çoğunlukla mor kadife üzerine, sırma ile kabartma dal, yaprak, çiçek işlenmiş örtü veya giysi olarak tanımlanmaktadır.
Bindallının; ‘eski bir kumaş adı; ipekli kumaşların, kadifelerin üzerleri kılaptan ile iri yapraklar ve dallar işlenmiş olanlarıdır’ şeklinde başka tanımı da mevcuttur. Bindallı, dokunduktan sonra üzerine sırma ya da simle dival tekniğinde serpme, dal, yaprak, çiçek motifleri işlenmiş kadife veya atlas kumaştır. Genelde kırmızı, mor, lacivert gelinlik giysi ve örtü yapımında kullanılmaktadır.
Asya’dan ve Anadolu’dan gelen çeşitli göçler beraberinde pek çok farklı kültürün birleşmesini sağlamıştır. Göç eden toplumlar kültürel kimlikleri, kendilerine has sembolleri, giyim biçimlerini de göç ettikleri bölgelere taşımışlardır. Göçlerin dışında Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarının genişlemesiyle beraberde diğer kültürlerle, giyim-kuşam kültürü ve gelenekleri ile üretim merkezleri arasında yeni ilişkiler kurulmaya başlanmıştır.
Bu merkezler arasında dokumacılıkta en önemlileri, İstanbul, Bursa, Bilecik, Denizli, Ankara, Konya, Trabzon, Rize, Kastamonu bölgeleridir. Bu üretim bölgeleri dışında köylerin oluşturduğu küçük bölgelerde de kendi karakteristik özelliğini taşıyan kumaşlar ve giyim ürünleri ortaya çıkmıştır.
Anadolu Selçuklu öncesi Türk kıyafetlerinin özelliği uzun etek, kaftan, keçe çorap ve farklı türdeki geleneksel başlıklardan oluşmaktadır. Selçuklu elbise türleri arasında kaftan ve elbiselerde yaka, kol ve etek kenarları şeritlerle süslenmiş, önden açık ve yuvarlak, kapalı yakalı giysiler kullanılmıştır. Selçuklu Dönemi giysileri, yün, keçe, devetüyü, kürk, pamuk gibi ham malzeme kullanılarak üretilmiştir.
Bindallının ortaya çıkış tarihi net olarak bilinmemektedir. Bindallı, Anadolu ve Balkanlarda sırma işlemeli giysiler olarak giyilmiştir. Özellikle, 19. yüzyılın başlarında çoğunlukla mor ve bordo kadifeden yapılan, üzerine dival işi tekniğinde sırma ile çeşitli bitki motifleri işlenen ve “bindallı” adı verilen elbiseler, gelinlik ve tören kıyafeti olarak sıkça tercih edilmiştir. Kırsal kesimde, aynı tarz işleme ve kumaşlar kullanılarak şalvar ve ceketler yapılmıştır.
BİNDALLININ ÇEŞİTLERİ VE KESİMLERİ
Temelde işlemeli entariler olarak tanımlayabileceğimiz bindallılar, işlenmiş kumaşlardan yapılmış önü açık, yırtmaçlı veya entarinin biçimine göre işlenen ve önü kapalı olarak iki ana gruba ayrılabilirler. Önü kapalı bindallılarda daha çok entarinin biçimine göre işleme yapıldığı görülmektedir. Bu bindallı entariler genellikle ‘dival işi’ adı verilen teknik ile işlenmektedir. Genellikle standart kesimlerle yapılan bu giysileri kişiler bellerine bir kemer veya kuşak yardımı ile oturtmaktadırlar.
Balkanlarda ise bindallı kullanımının şalvar-cepken olarak tasarlanmış formlarına rastlanmaktadır. Şalvar- cepken olarak tasarlanan bu bindallılar Kütahya ve Eskişehir yörelerinde de kullanılmaktadır. Balkan kadınlarının, ‘Pirpiri’ adı verilen yöreye özgü giysileri hem düğün kıyafeti olarak hem de günlük hayatlarında farklı kesimdeki bindallılar beraber kullanılmaktadır. Bu kaftanların, üst kısımları çok dardır, kolsuzdur ve bedene oturarak alt kısımda bollaşırlar.
Önceki bölümlerde de bahsedildiği gibi, II. Abdülhamit döneminden itibaren özellikle İstanbul’da bindallı elbiselerin kullanımı oldukça azalmıştır. Bu elbiseler yerini, Batı etkisindeki uzun etek ve ceketten oluşan takımlara bırakmıştır. Sultan Abdülmecit bu kıyafet modasını benimsemiş ve kızlarının düğünlerinde bu modanın yayılmasına vesile olarak, düğüne gelen kadın konukların, giysilerinin, atlas, tafta ve işlemeli ipekli kumaşlardan yapılmasını buyurmuştur. Atlas kumaşa bindallı tarzında yapılan ve oldukça uzun kuyruklu olan etek ve korsajlı ceketler yeni giyim tarzının ilk örnekleri arasında yer almıştır.
Bindallılar yöresel farklılar göstermiştir. Bursa yöresinde şehir ve ova köyleri ile dağ köylerinde de kadife üzerine dival işi ile işlenmiş üçetek entariler gelin kıyafeti olarak sıkça kullanılmıştır. Bu bindallılarda işlemeler çoğunlukla gümüş renkli sim ve tırtıllarla serpme dallar şeklinde işlenmiştir. Bazı modellerde aralara çeşitli renkteki ipliklerle; sap işi olarak Kayı Boyu işareti olan üçlü çatal motifleri serpiştirildiği gözlemlenmiştir.
Kütahya yöresinde ise bindallılar genellikle şalvar ve cepken şeklinde tasarlanmıştır. İşlemelerine göre ‘çapraz’, ‘tefe başı’, ‘eğrimli’, ‘dizi bağlı’, ‘pullu’, ‘dallı’, ‘çatkılı’ gibi farklı adlarla anılmaktadırlar. Kütahya düğün giysilerinin en ağırı ve en değerli olan çeşidi ise ‘tefebaşıdır’.
Önceki dönemlerde İran’dan gelen dokuma tezgâhında ipek benzeri yumuşak yün kumaş üzerine altın suyuna batırılmış gümüş sırma ile el ve gergef işi ile işlenirken, günümüzde daha çok canfes ve ince yünlü kumaş üzerine ipek sarı, beyaz bükme, kesme yassı teller ile işlenerek pullarla ve tırtıllarla zenginleştirilmiş ağır bir kumaş türüdür.
BİNDALLILARDA KULLANILAN TÜRK KUMAŞLARI
Osmanlı dokumacılığı temelde Bizans, Selçuklu ve Anadolu’nun zengin geleneklerinin bir sentezidir. Osmanlı Devletinde farklı türlerde farklı alanlarda kullanmak için pamuklu, ipekli tekstiller üretilmiştir. Devletin tekstil üretim politikası, siyasi ve ekonomik gelişmelerle paralel olarak ilerlemiştir
16. Yüzyıl Osmanlı Devleti kumaş üretiminde altın çağ olarak adlandırılabilecek standartta kumaş üretimlerinin yapıldığı dönemdir. 18. yüzyılla beraber yaşanan ekonomik, politik, kültürel tüm gelişmelerle beraber hızlı üretim ve tüketim amacıyla önceki dönemlere kıyasla daha düşük kaliteli kumaşlar üretilmeye başlanmıştır. Kumaşların cinslerine göre kullanılan renk, üslup ve motifler birbirinden farklılık göstermiştir. Bu durumun temel nedeni teknik ve malzeme farklılıklarından kaynaklanmaktadır.
Kumaş çeşitleri temelde, yünlü, pamuklu ve ipekli olarak ayrılmaktadır. Kullanıldığı yere göre de pek çok farklı isimlendirmeleri mevcuttur. Bindallılarda ise “Atlas” ve “Kadife” kumaş çeşitleri kullanılmıştır. Bu kumaş çeşitleri de yüzyıllar içerisinde özellikle 19. yüzyıldan itibaren değişime uğramıştır. Aşağıda bu iki kumaş türü ile ilgili bilgi verilecektir.
Atlas: İnce ipekten sık dokulu düz renkte sert ve parlak bir kumaştır. Atlas kaftanlar en çok kırmızı, mor, mavi ve yeşil renktedir. Tel adedine ve doku özelliğine göre değerlenen bir kumaş türüdür. Padişahlara ait giyim eşyaları arasında atlastan kaftanlara çok rastlanmaktadır. Düz dokulu atlasların yanı sıra uzunlamasına yollu olan ve taraklı denilen türleri de vardır. Kaliteli atlas türüne ise ‘Diba’ denilmektedir. Osmanlıda, İstanbul, Bursa, Alaşehir ve Maraş’ta da dokunmuştur.
Kadife: Çözgü ve atkı ipliği ipek olan havlı kumaştır. Çözgüsü ipek, atkısı ipek bazen pamuktan olan havlı bir kumaş türüdür. Atkısında klaptan bulunan kadifeler ‘telli kadife’ olarak adlandırılmaktadır. Osmanlı Dönemi’nde en önemli kadife dokuma merkezi Bursa yöresidir, Bilecik, İstanbul (Üsküdar), Karaman, Aydos, Göynük kadife dokunan diğer önemli merkezler arasındadır.
Osmanlı Dönemi’nde bu kumaş türü 16. yüzyıldan önce karşımıza çıkmaz. Düz olarak dokunan türüne ‘sade’, desenlisine ‘münakkaş’, zeminden kabartmalı türüne ‘mü nakkaş çatma’, atkısında klaptan sırma veya tel ile karışık pamuk iplik bulunan türüne ise ‘telli kadife’ adı verilmektedir.
T.C
BEYKENT ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TEKSTİL TASARIMI ANA SANAT DALI
TEKSTİL VE MODA TASARIMI SANAT DALI
(Yüksek Lisans Tezi)
Tezi Hazırlayan: Naciye ANTİKA SARIKAŞ
İstanbul, 2019
Kaynak: https://tez.yok.gov.tr