Gülebetin: işleme tekniği 16-17. Yüzyıllarda çok yaygın olmuştur. Gülebetin işleme genelde ağır ve pahalı kumaşlar üzerinde uygulanıyordu. Bu işlemede nakışlar malzeme üzerinde altın, gümüş ve bronz tellerden yapılmış “gülebetin” denilen ipliklerle uygulanıyordu. Bu nakışlar stilize edilmiş floral, hayvan motifleri, bazen de insan resimlerinden oluşuyordu. Nakışlar çoğu zaman “içli” oluyordu, yani yatay ve dikey yönlerde dizilmiş altın veya gümüş iplik dikişleri, önceden belirlenmiş motifin içini dolduruyordu. Gülebetin işlemelerin parlaklığının daha belirgin olması için, genelde, fon olarak koyu renkli kalın kumaşlar (kadife veya mahut) tercih ediliyordu.
Gülebetin kumaşlar: Orta yüzyıllarda Azerbaycan’ın şehirlerinde altın ve gümüş tellerden yapılmış “gülebetin” olarak adlandırılan ipliklerden, genel adla “gülebetin” denen çeşitli ipek kumaşlar dokunuyordu.
Yazılı kaynaklarda gülebetin kumaşların zerbaf, zerhara, diba, kimha (kemha), kitayi (hatayı) vs. adlarla bilinen çeşitlerine rastlanmaktadır.
Gülebetin kumaşların üretimine 15. ve 16. Yüzyıllarda başlandığı tahmin edilmektedir. Feodal hükümranlığı güçlendikçe toplumun yüksek giyim zevkine ve gösterişli hayat tarzına sahip zengin sınıfları arasında pahalı gülebetin kumaşlara ihtiyaç çoğalıyordu.
Bu, gülebetin kumaşların dokuma teknolojisinin gelişmesine ve üretim çeşitliliğinin artmasına sebep olmuştur. Gülebetin kumaşların üretiminde altından ve gümüşten yapılmış ince metal iplikler önemli yer aldığından, çoğu zaman bu tip ipek kumaşların (diba, parça, kemha, hara, zerhara, hatayi vs.) hepsi genel bir adla “zerbaf” olarak adlandırılıyordu.
Azerbaycan’ın şehirlerinde gülebetin iplik üretimi “sirmakeş” denilen profesyonel ustalar tarafından yapılıyordu. Bu iplikler altın ve gümüşten yapılmış çok ince metal tellerin ipek ipliğe sarılması tekniğiyle yapılıyordu. Gülebetin kumaşların çeşidine bağlı olarak, onların içeriğindeki altın ve gümüşün miktarı değişiyordu. Yazılı kaynaklarda bu kumaşların orta türünün içeriğinde altın telin miktarının % 5, yüksek türünde % 10, mükemmel türünde % 15 olduğu belirtilmektedir.
Bu nedenle de gülebetinin mükemmel türüyle dokunmuş zerbaf kumaşlar çok pahalı olduğundan hükümdar, han, bey, sultan saraylarının kapı, pencere ve duvarlarının süslenmesinde kullanılıyordu. Bu kumaşlardan aynı zamanda başörtüsü, külah, arkalık (kaftan), külece ( giyim çeşidi), cüppe gibi giyim çeşitleri dikiliyordu.