Yapılan araştırmalarda modanın; tarih öncesi çağlara kadar uzandığı görülmektedir. Zaman içerisinde insanlığın gelişimi ile moda da değişmiş ve gelişmiştir. İlk çağlarda çıplak olarak dolaşan, daha sonra avladıkları hayvanların deri ve postlarını doğal halleriyle vücutların saran insanlar, zaman içerisinde deriyi işleyerek daha farklı biçimlerde kullanarak vücutlarını sararak giymişlerdir. İlkel zamanlarda kullanılan kürk, deri, çeşitli kemikler ve dişler gibi hayvansal malzemeler ile elyaf, lif, yaprak gibi bitkisel malzemeler modanın ilk çıkış materyalleri olmuştur.
M.Ö. 4500-400 yılları arasında Batı uygarlığına yakın Mezopotamya, Dicle ve Fırat nehri kıyısında kurulan topraklarla Mısır’da Nil nehri kıyısına kurulan kültürler modanın oluşumunu sağlamıştır. İlk kumaş deseni olarak ilkel devirlerde meyveler ile yapraklar üzerine çizilen desenler kabul edilebilir. Eski çağlardan günümüze kalan eserler arasında giysi örnekleri oldukça az sayıda ve yıpranmış durumdadır.
Antik Mısır (M.Ö.3000-30)
Genel Bilgileri
Antik Mısır Uygarlığına ait bilgiler; mezar, hazine ve tapınaklardan bulunan sfenksler(eski Mısırlılar çağından kalma, kadın başlı, aslan vücutlu heykel.), mumyalar, freskler, eski yazı ve kalıntılardan, Mısır hanedanlık ve imparatorluk devrinin toplum, idari yapısı ve yaşam biçiminden, Bilim, din, sanat ve hiyeroglif yazılardan elde ediliyor.
Dünyanın ilk seramik ve toprak çanakları, kumaş ve papirüs kağıdı, ondalık sistem, astronomik takvim, matematik, aritmetik, geometri, tıp alanındaki gelişmeler ve ilk cerrahi mücadeleler, jeoloji, keşif ve icatlar, gemi yapımı, sulama kanallarının açılması dünya uygarlıklarının gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Yaşamaya elverişli, korunaklı, kalıcı bir iç dekorasyon yaratma çabası antik mısır döneminde ortaya çıkmıştır. Tarihte ilk kez ciddi anlamada tarımla ilgilenen antik mısır bu sayede yerleşik bir döneme geçmiştir.
Asalet ve mevkiinin göstergesi olarak erkekler traşlı gezmiştir. Sadece yas döneminde sakal bırakılmasına izin verilirken geç dönemde takma sakallar ve saçlar popüler olmuştur. Aristokrat ve firavun ailelerine mensup kişilerin ise başlıkları rütbelerini belirlemiştir.
Mısırlı kadın ve erkekler çöl sıcağı, böcekler ve güneşten korunmak için aynı zamanda kötü ruhlardan korunmak için gözlerini büyük çekici göstermek amacıyla kurşun ve bakırdan elde ettikleri siyah renkte olan mehtşemek adı verilen boyalarla göz kapaklarını kuyruklu kıvrımlı şekilde boyamışlardır. Antik mısır döneminde erkeklerin kadınlar kadar makyaj yaptığı görülmüştür.
Antik Mısır Kostümü
Antik Mısır’da kostüm stilleri toplumsal sınıf farklılıklarını ve katı hiyerarşik yapıyı yansıtmıştır. Temel olarak Mısır inanışına göre her şey soldan sağa akmaktadır.( Nil nehri heykellerinin sol ayağının önde olması, güneşin soldan yükselmesi gibi) nedeniyle kostümler vücuda o yönde sarılmıştır.
İşçiler ve askerler keten peştamallarının üstüne hasır gibi örülmüş bir deri sararlardı. Askerler ise peştamallarının arkasına kare biçiminde bir deri yama koyarlardı. Yöneticiler ve zenginler güzel giysiler giyip değerli takılar takarken, yoksullar bunlara erişemezdi. Daha o zamanlarda bile giysiler insanların toplumsal konumunu, zengin ya da yoksul olduklarını gösterirdi. Gelinler, üzerlerine kat kat pileli beyaz renkte keten kumaş giyerlerdi.
Mısırlılar, daha çok keten kumaşlarla giyinirler, yünlüleri ancak pek seyrek giydikleri pelerinlerde kullanırlardı. Erkek, elbiselerinin başında “şenti” denilen, belden aşağı dolanan örtüler gelirdi. Kadınlar daha çok örtünme ihtiyacını duymuşlar, belin üst kısmını da kuşatan “şentiler” sonradan elbise halini almıştı.
Hükümdarlar mücevherli, ağır nakışlı, halktan biri ise sade, firavun veya rahip ise güç gösterisi olan kuyruklu ucu aşağı doğru sarkıtılan uzun veya kısa tunikler kullanmışlardır.
Batı medeniyetinin yükselişine kadar leopar kürkü dini kostüm olarak nitelendirilmiştir. Orta krallık devrinde Kadınlar Omuz ve göğüslerini dışarıda bırakacak şekilde ayak bileklerine uzanan kalasiris denilen kıyafet giymiştir.
Yeni krallık devrinde kadın ve erkekler bedenleri büzgülü, drapeli kumaşlarla sarmışlardır. Kullandıkları tunikler omuzlarını kaplayan bir ucu koltuk altından geçirilerek diğer tarafta toka ile bağlanan kişinin iki katı uzunluktaki pelerinler kostümlerini tamamlamıştır. Firavunlar mücevherler nakışlı olanları kullanmışlardır.
Tanrılara yapılan ibadetin saygısızlık olacağı düşüncesiyle yün ve deri kıyafetlerle tapınaklara girmek saygısızlık olarak addedilmiştir.
Antik Mısırda aksesuarlar ve mücevherler de inançları temsil etmiştir. Kadınlar bayramlarda ve törenlerde başlarına 15cm yüksekliğinde koni biçiminde etrafı lotus çiçekleriyle bezenmiş başlıklar kullanmışlardır. Firavun ve ileri gelenler üstünlüklerini göstermek için takma sakallar kullanmışlardır. Rahip ve din adamları tüylü, yapraklı, kuş sembollü tespihler kullanmışlardır.
Meşhur altın Tutankamon makesinde de görüldüğü gibi firavunlar taş yada ‘nemes’ adı veilen başlık takar ve saçlarının bir teli bile gözükmezdi.
Kraliyet modasını şekillendiren iki temel figür pilili keten kıyafetleri, Dekoratif yakalıklar, önlükleri ve kobra Süslü başlıkları ile Akhenaton ve Nefertiti’dir.
Thira freski üzerlerinde sadece dövüş eldivenleri ve kemer bulunan çıplak savaşçıları betimlemektedir. Prens Girit’in Knossos şehrinde parçalanmış bulunan ve birleştirilen genç rahip freski